Saksılar sunî çiçeklerle doldu
Sepetler sunî meyvelerle doldu
Tablolar sunî resimlerle doldu
Simalar sunî tebessümle doldu
Yiyip içtiklerimizin hepsi sun’î oldu
Aldığım davetle mazideki hayallere daldım
Davete icabet etmek için deryalara daldım
O deryalarda bazen haz, bazen gam aldım
Randevuya yetişmek için yolları arşınladım
Yıllar var ki hasret kalmıştık o eski dostlara
Kimi çeker, kendi elinden/dilinden
Ben de çekiyorum, kendi dilimden
Onu seviyorum dedim, kendiliğimden
Gelse de kurtulsam, sevdanın elinden
Kimileri çeker, kendi elinden/dilinden
Ah hilal kaç, sırma saçlım
İnan ne edeceğimi şaştım
Başkalarından hep kaçtım
Kalbimi bi tek sana açtım
Hasretin alev topu gibi sardı
Hey ademoğlu dost eyledim gelsene
Bak gönül postumu serdim otursana
Otur Allah aşkına dertleşelim seninle
Misafirim ol, kabulümsün her şeyinle
30.01.2004-13.30
Düşünce şartel geçte olsa düştü hemen jeton
Ek yük yüklendi sırtıma sanki bilmem kaç ton
Atan sigorta misali hayat bulacak bir gün son
Üzerimize toprakla örtecekler bilmem kaç ton
Düşünce şartel kala kaldık karanlıkta hepimiz
Duydum ki
Duydum ki hasretimden ağlıyormuşsun
Gelip geçenlerden beni soruyormuşsun
Ah gülüm ah, bu haberle kül ettin beni
Muradım odur ki, ivedili kavuşmak seni
Ah kestane gözlü, şeftali yanaklı, sevdalım
Aşkından çıra gibi cayır cayır yanmaktayım
O günden beri sana karşı çook duygusalım
Bilmem ki, ne olacak benim bu garip halim
Bunun en güzel ispatı, lisan-ı halim tanıktır
Sen güneşin doğduğu yerde
Bense güneşin battığı yerde
Gel de buluşalım orta yerde
Derman olalım, içteki derde
Yine daldım derin düşünceye
Denedim, denedim, çok şey denedim
Gözünün içine bakıp, kalbini yakmaya
Yanan kalbinde, aşk meşalesi olmaya
Onun için çok şeyler denedim, olmuyor
Denedim, denedim, çok şeyler denedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!