Çadır kurdum sarı çiçek yaylasına
Tez haber salın, anasına babasına
Onu vermesinler, benden başkasına
Ne olur bekletsinler, on sekiz yaşına
Çadır kurdum yaylanın vadisine
Biz anamızın gözyaşlarıyla sulanmışız
Babamızın nasırlı elleriyle okşanmışız
Ninemizin o masallarıyla büyütülmüşüz
Siyasilerimizin vaatleriyle uyutulmuşuz
B. Tunca/06.12.2002-12.06
Gün gelir de bir gün düşersen dara
Hiç vakit geçirmeden, bu dostu ara
Seninki gibi, benim de bahtım kara
Bizleri zaten başka kim arayıp sora
Vücutta dolaşır kirli ve temiz kanlar
Hani derler ya, damlaya damlaya göl olur
Gözyaşlarım birleşse, göl değil, derya olur
Görenler sordu sen böyle değildin ne oldu
Diyemedim düşmandan çok dostlar yordu
Israrla sordular sen böyle değildin ne oldu
Her yaprakta kristal misali çiğ damlası
Vurdukça güneş, ışıl ışıl parlıyor hepsi
Yeryüzü adeta işlenmiş en güzel tepsi
İçindekilerse, itinayla dizilmişler hepsi
01.03.2004-09.01
Yine depreşti içteki hasret duygularım
Yaşamadıysanız bilemezsiniz dostlarım
Ben yaşadım dünyada anasızlık çok zor
Bayramda ana hasreti içte yanan akkor
Her bayram baş tacım anam gelir aklıma
Hani bir şekere bir türkü söyletmiştin
Hani bir mükafatla neler yaptırmıştın
Gönderdiğin yerlere koşarak gitmiştim
Söylediğin işleri de severek yapmıştım
Elimden tutup gezdirmelerin ümit aşılardı
Tam onsekize bastım
Tam sazı elime aldım
Tam türkümü yazdım
Tam bir güzel sevdim
Aldılar, elimden yaşımı
Karardı arştaki mavi bulutlar
Kaskatı kesildi kara topraklar
Çoktan dökülmüştü yapraklar
Kulların kimi aç/kimi toktular
Yağmur bir anda kara dönüştü
Düne kadar vurulmazken hiçbir kapıya kilit
Bugün yetersiz kaldı, çelik kapılara çift kilit
Mazide korkulurken, haram lokma yemekten
Bugün haz duyulur haram lokma yenmekten
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!