Bütün gözler birleşmişken,
Yuvarlak camdan bir gözde...
Bakışlar geleceğe anlatırlar gerçeği,
Geçmişin anında yaşarken.
Sözde ve yazıda, doğmadık gizler,
Sonsuzluğa uzanan bencilliği,
Zamanın kırılmayan çizgisi.
Öncenin öncesinden geliyor;
Aşılmaz sonsuzluğun kuşatması.
Bizler; yanıp sönen geçiciler...
Bir sözüm vardı
Geçmiş mayıs' tan kalma;
A.Hisarı' nda tepedeki ağaca.
Hiç gözümden silinmedi,
Yalnız yamacın renkleri.
Son bir şans daha dedim
İstanbul' dan Ankara' ya trene bindim.
İçimde kaygılar başımdan büyük.
Sahneler almışım karışık, roller bölük pörçük,
Aşılası bir eşik, sızar ışığı sönük.
Bu yağmur;
Bizim için yağıyor her halde.
Güneş, olmasa da olur!
Öyle istedik,
Biraz yürüyecektik,
Islanmak sine sine.
Bir elbise aldım,
içine sığmam.
Hevesim kursağımda kaldı;
Hıçkırık oldum!
Öyle hızlı yaşadı ki,
Yıldız kayması gibi.
Işıktan önce geçti;
Akan zaman kapısından.
Hiç kimse yetişemedi,
Her iki başında çeşmeler,
Sağı, solu bahçeler evler.
Önce, biraz düz gider,
Hafiften yokuş, sağdan döner.
Çamurdan kurtulmayı,
Düşüncemin sınırı,
Yıldızlar aşırı.
Işıklar elinden tutar aklımın,
Dünyaya bakıyorum sonundan;
Aynası çatlak zamanın,
Sorular doğar us dışından.
Eğer bu dünyada
Bir itibarım olmayacaksa...
Bırak, bu,
Şiir yüzünden olsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!