Peşinden koşmaktan gençliğim gitti
Uslanmadın gittin ey deli gönül
Soykalık peşinde genç ömrüm bitti
Yeter artık uslan ey deli gönül
Dayanmaz görünce güzel sözersin
Ben bir Yakup idim gözümde yaşla
Ellerimde hüzün dilimde düşle
Kaldım Yusuf diye kara bir kışla
Sabırdan yol buldum derdim dağ oldu
Kıblem derdim oldu secdemde ahlar
evdim bir YOZGAT'lı sanki taş bebek
Ceylan gibi nazlı adı da Dilek
Gökyüzünden inen sanki bir melek
ÇEKEREK güzeli adı da Dilek
Aşkınla yeşerdi bu kuru dallar
Herkes seni bana sorup duruyor
Terk etti de gitti yâr diyemedim
Halimi sorana sözüm dönmüyor
Terk etti de gitti yâr diyemedim
Baharı görmeden güllerim soldu
Dostlar üstüme gelmeyin
Sakın bana dokunmayın
Yüreğimden yara aldım
Bugün bana dokunmayın
Yitirmişim nazlı yâri
Zalimin kızıydı kalbi taştandı
Mazlumun ahıyla dolmuş destandı
Yüreği karardı gözü yaştandı
Hakk’a boyun eğmez asi kız Döne
Vicdanında yoktu ne bir iz ne cep
Öyle bir yere gitmek istiyorum ki
Ne bahar gelsin ne güneş bitsin
Herkeslerden Irak herkesten uzak
Gidişi olsun dönüşü olmasın
Bitsin benim dünya ile savaşım
Asker ocağında dört arkadaştık
Omuz omuza düşmanla savaştık
Can verdik toprağa bir sevda ile
Kardeşten öte biz dört arkadaştık
Her biri bir yiğit alnında nur'ten
Baharım kış oldu geçti güzlerim
Hasretinle doldu hüzün sözlerim
Gözlerimde kaldı solmuş izlerin
Bir rüya gibiydi dostlar elveda
Geceler yastığım dertle konuşur
Bu dünya hayaldir bir aldanışta
Ne saltanat kalır ne de bir taçta
Mazlumun ahıyla düşersin başta
Hesabı ağırdır unutma dostum
Servetin var ise şükret haline
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!