Daha yeni geldim ben bu dünyaya
De git ölüm de git benden uzağa
Bu genç yaşımda ben girmem toprağa
Var git ölüm var git benden uzağa
Kefen biçmem daha genç fıtratıma
Vatan…
Bir çocuk sesidir sabah ezanında,
Bir ninenin titreyen duasıdır avuçlarında.
Bir asker mektubudur, yırtık ama umut dolu,
Bir çift gözde kalan son ışık,
Bir avuç toprak kadar kutsal,
Benim bağrımda bir dert ki dökülmez dile
Yâr sanki kış vurmuş bahar bülbülüm güle
Ağlarım durmaksızın yâr içim hep çile
Dünya mı yıkıp gittin vefasız zalim yâr
Karanlık çökmüş sanki benim her anıma
Dün gece gürdüm seni
Aşkın çildırttı yar beni
Kör olsun yar bu gözlerim
Sevmez olaydım yar seni
Yıllardır hep peşindeyim
Şeytanın yarım bıraktığı işi
Bir bakarsın
Eş tamamlar, dost ekler, akraba mühürler…
Yüreğin kırılacaksa
En çok inandıklarından gelir sarsıntı,
En çok güvendiklerin söker kapının menteşesini.
Sıra dağlar uzar gider
Bir sevdaya düşen nider
Karlı başı yürek deler
Hasret vurur yâr söz yetmez
Yolum gurbet bağım hüzün
Sırlarla saklanmış dağlar ardında
Hakikat gizlenir sonsuz bağında
Geceler yıldızlar parlar şavkında
Nefesiyle hayat sunuyor Şiva
Ellerinde sevgi gözde bilgelik
Madem gideceksen vur öldür beni
Düşürme perişan bir hale beni
Bak aşkın gırdabında boğulmuşum
Bir hançer al eline sök kalbimi
Gecelerim zifir gündüzüm hazan
Bazı acılar vardır,
insanın sesini elinden alır…
Sanki boğazına oturur bir kor yığını,
nefesin bile utangaç olur söylemeye.
Soma…
N’olur bana onu sormayın…
Her dolunayda adı düşer aklıma,
Her eksilen ayda biraz daha silinir yüzü,
Ama kalbim…
Kalbim hâlâ onun gölgesinde üşür.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!