(Aranağme)
Aşkın hem ateş hem yağmur olduğunu
Kemiklerime kadar ıslanınca anladım…
Adildir Padişahım, yan tutmaz, emek yemez
Bir nehir geçeceksen, önce soyunmalısın,
Bir dağı çıkacaksan, soluklu olmalısın.
Madem ki niyetlisin, seferin kutlu ola!
Caydırmayı düşünmem, ama derim ki sana:
Azıksız çıkma yola! ...
Yitirdiğim bir şey var, sende arıyorum,
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum …
Yaklaşma diyorsan, peki umudum,
Bir daha kimseden sormayacağım seni;
------Söz olsun! …
Akşam olur mesafeler daralır
Yollar kilitlenir, sesler aydınlık
Bir rüzgâr eser ki türküyle ıslık
Dağlar geçit vermez yolcuya
Burası Anadolu'dur
Mektup yaz
Şükür ki sevgiliyle beraberiz
Birlikte kotarır yer ve içeriz.
El-ele gezeriz sahil boyunca
Martı olur, turna olur uçarız.
Bir al-elma olsaydı
Eşit biçimde dilimler,
Paylaşırdık mutluluğu;
“Şu senin
Bu benim! ” derdik.
Tadını çıkara çıkara
Hangi yayla yeşil, nerde keklik çok
Gel seninle orda olalım çocuk.
Kayalar, kayalar... Sırt sırta vermiş;
Kimi yeni mürit, kimisi ermiş.
Otlar dalgalansın biz yürüdükçe
Sular düze insin kar eridikçe,
Yaralı kuşumun kanadı
Dallara ağır geliyor.
Yere bassa ayağını
Yollara ağır geliyor.
Uzaktan gider bulutlar,
Şimdi yalan çıkmanın utancını terliyorum
Ortalık olabildiğince bir kör-duman.
Ben kendi dumanımda boğulurken
Beyaz ve siyah atlarını koşturmuş zaman;
Ihlamurlar çiçek açmış
Rüzgâr ıhlamurların türküsünü söylüyor
Sen bir şarkıyı yorumlarken
Ayaklarım yerden kesilir benim
Yedi kat göklerde dolaşırken,
Başım bir yıldıza çarpar
Akkor kesilir bedenim...
Hakk Teala rahmet eyleye, mekanı cennet olsun.
muhteşem bir eser.kutlarım saygılarımla hasan karabay
Bahaeddin Abi,
Kalbi selam ve saygı.Meryem,Ozan ve Özge ellerinizden öpüyoruz.Kayseri'ye bekliyoruz.Bahar Gözlerinde Uyur Grubumuza sizi davet ediyorum ve katılımınızla şeref duyarım.
Mahir Sürmelibey