Hey balıkçı!
Tutma şu balıkları,
Sal gitsin denize.
Bak! çırpınıyorlar çaresiz, can havliyle.
Hiç acımaz mı için?
Yüreğin yanmaz mı hallerine?
Düşünüyorum da..
Ne kadar seviyorum seni?
Tarifi yok ki..
Şimdi ne söylesem boş.
Anlatamam ki…
Sevgili…
Hain güneş!
Nerelere gidiyorsun akşam olunca?
Öylece, bakıp kalıyorum ardından.
Ve…
Bir kıskançlık krizidir tutuyor beni,
Düşündüm de sevgili
Ne çok ah! var insanın hayatında
Derdine yanıp da, düşten gerçeğe dönüştüremediği bir türlü.
Düşündüm de ben,
Deniz kenarındaki bahçelerden birinde
Bırakıp gitme beni böyle sensiz.
Kimsesiz oluyorum sonra.
Aklımdan tehlikeli işler geçiyor.
Yanıyor şehir alev alev
Terör kol geziyor sokaklarda
Faili ben değilim bilesin
Emanet bir elbise gibi aşk üzerimde.
Sanki benimmişçesine,
Aynanın karşısına geçip,
Kendime bakıyorum uzun uzun.
Ne güzel yakıştı bana bu giysi!
İnin oradan, hey!
Dağ benim.
Yorgunum.
Bir solukluk yaslanacağım.
Dağın kuvvetini çalıp,
Devam edeceğim.
Madem ki geldin…
Buyur otur şöyle.
Nedir o elindekiler?
Bana mı getirdin?
Bir vazo bulmalıyım önce,
Ne güzeller değil mi? Teşekkür ederim.
Aşk, zamanın ötesinde bir yerde,
Şaşırmış gözlerle bakıyor yeryüzüne
Kim yaşıyor onu dolu dizgin?
Zehir zemberek kışların gecesinde.
Asi yürekler kovalıyor durmadan,
Miğferli yiğitler arıyor savaşın ortasında.
Bu ben miyim?
Gecenin bu vaktinde işim ne buralarda?
Düşmüşüm de peşine, seni arıyorum.
Seni soruyorum yıldızlara… Gördünüz mü onu?
Gittin sen, biliyorum…
Biliyorum da…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!