Size hiç yabancı geldi mi kendi yüzünüz?
Şöyle bir aynaya baktığınızda
“Evet anımsıyorum bir yerlerden tanımışlığım var fakat..”
Fakat nereden ve hangi zamandan olduğunu bilemediğiniz..
İnsan kendine yabancılaşır mı bu kadar?
Oh ne iyi!
En güzeli seninki.
Sanıyorsun..
Bütün alem devinip dursun ha bire
Sen görmemezlikten gel her şeyi.
Bak!
Düşüp düşüp,
Tekrar kalkıyorum ayağa.
Sanıyor musun ki,
Sensizlikten daha beter,
Yaşayacağım yeni kederler?
Söz senden açılınca sevgili,
Durdursun isterim, dünya dönmesini.
Ne anlamı var ki!
Kimin için dönecek?
Zaman geçmesin.
Söz değişmesin.
Küçükken bir şeyleri kaybettiğim vakit,
Şu tekerlemeyi söylerdim.
“Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi”
Nedense, o zamanlar işe yarardı.
Ah bu mevsimler!
Duraksız bir oyun oynuyorlar hep.
Ebe sende sonbahar! Deyip,
Öylece geçti gitti, koskoca bir yaz.
Ve…
Çekildim, en kuytularına içimin.
Bir dünya kurdum gizli kapaklı.
Bir de oyun uydurdum,
Kurallarını ben koydum,
Oynuyorum kendimle.
Yemek, içmek, yorulmak hikaye.
Dertler boyu aştı ya!
Şimdi,
Yanık bir Ege havasının dinginliğinde
Dağıtmak var bulutları.
Memleketi özlemişim.
Olmuyor sıkça ama..
Bugünlerde bir kelebek gibiyim
Bir o yana, bir bu yana konuyorum.
Dokundukça yapraklara,
Emdikçe ballarını çiçeklerin,
Daha bir renkleniyor kanatlarım.
Uçabilirim….
Yok olmaz!
İsminle çağıramam seni.
Başka bir şey olmalı.
Duymamalı adını kimse,
Benden başka.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!