Akıl almaz bu hâli, nasıl bir cesârettir
Zincirlenmiş ahâli, bu resmen esârettir
Gül benizli bebekler, dudakları morarmış
İçleri boş dibekler, yokluğa kefârettir
Aman günlerim aşikâr
Yıllarım yorgun Yâ Râbbi
Göremedim bir tek bahar
Yollarım yorgun Yâ Râbbi
Yolunmuşum harman harman
Dağlar...
Suskun ve duygusuz,
Büyük ve kaygısız,
sandığın dağlar
Yağmur yağınca,
Onlar da ağlar...
Nedensiz diyorlar akan yaşıma
Söyle yar ağlamak neden değil mi
Sen beni bıraktın yalnız başıma
Kalanı kahreden giden değil mi
Ayhan'ım delindi heybet yeleğim
Kalmadı rehâvet, dağıldı uykum
Bir hâle büründüm, göz nazar gibi
Anlatmak isterim, bıkmadan öyküm
Sarılıp kâğıda, bir yazar gibi
Bir dönem kürsüde şânım tuğlandı
Attım üstümden gaflet hırkasını
Döndü bana cehâlet arkasını
Sür boş bıraktım atım terkisini
Binsin ağa binsin paşa bana ne
Bağır, tepin, arzın üstünde kudur
Kara gözlü nazlı yârim
Saçlarına tel olayım
Sensin dünyâda tek varım
Sen iste ben köl'olayım
İşimde sen, düşümde sen
Gözlerimden dökülen, son damlaları aşkın
Nice damlalar döktüm, iki seneyi aşkın
Önceleri ben için, açmamış taze güldü
Ben açmamış dedikçe, elâlem bana güldü
Dilimiz Hakk dese de
İslâm'ın tortusuyuz
Gönül aşk eylese de
İslâm'ın tortusuyuz
Soyumuz seyyid değil
(Lise yıllarımda “Beni de Satarsın” şiirimi yazdığım kıza gene... Tam olarak hatırlamıyorum ama bir şiirle dinmemiş acım herhalde... Liseli dertli âşık... Vay be... :)
Geçen seni gördüm karıştı aklım...
Şeytan dedi; boşver bunda ar olmaz.
Dağlar çiçek açtı, değişti iklim...
Yeşili görmeyen dalda nar olmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!