(Gurbete alışığım sandıydım. Okul bitti askerlik başladı. Anamı gördükçe gurbet ağırlaşıyor mu ne?)
Beş sene hasreti kördüğüm ettim
Yüzünü görünce hasretim arttı
Özlemem zannedip kendime geldim
Yüzünü görünce hasretim arttı
Ben dayansam yâr dayanmaz
Bu acıya nâr dayanmaz
Nârda yanan bende yansa
Küle döner yârda yanmaz
Ben takılsam Hak takılmaz
Bugün güneş doğmadı anne
Bilmiyorum ne yaparım karanlıktayım
Kimselere söylemeden
Çıktım yola, döndüm sola
Sorma bana oğlum neden
Önün çile, ardın sıla
Lâf değildir yıkılmak, çünkü Hakk'tır dalımız
Kelâmımız bükülmek, ve secdedir dilimiz
(adana-27.07.2005)
Ağlamaktan dil pınarım kurudu
Yandı bağrım, buzum, karım eridi
Vurdum durdum, sol tarafım çürüdü
Şikayet etmedim yarim nâmert olayım
Gelseydin, görseydin, vaktin yoksa sorsaydın
Sözün en güzeli, Hakk'a olandır
Gel gör ki dilime sözüm geçmiyor
Bilmiyor yüreğim aşk nasıl andır
Düş koydum kâseye, hâlâ içmiyor
Her çeşit hayâl var, bir tek sen yoksun
Ellerinde sermayesi eriyormuş, ah
Düşlerine karlı dağlar giriyormuş, ah
Rüyâsını hayırsızın biri yormuş, ah
Gönülsüz yatılan uyku sahih değildir
Yanıldığına yetmiyor bildiği
Anlıyor...
Dur demeler kadar ağıraksak değil belki...
Didinmek, terinde bulduğunda ozgurluğu,
Kulak memesi kıvamında kabullenmek hayatı,
Zor değil...
Aşk hastası oldum sevdadır derdim,
Şirin diye öldüm Ferhat’a erdim.
Oku kalpte buldum yayıma gerdim,
Aşk içinde aşk arayan bir benim.
Güller dolu bahçem şimdi kupkuru,
Bilmiyorum ne demeli
Feryâd-ı yamansın baba
Hasreti kalbe gömeli
Geçmeyen zamansın baba
Yüreğinde çilen onmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!