Ey saçım telini yaratan Rabbim
Oldukça âcizim bir saç telinden
Leylâyı çöllerde aratan Rabbim
Kurtulan var mıdır aşkın elinden
Mekânı bulmakla olunmaz mesûd
Seviyorum seni
Gözlerine yorgun bakan gözlerim
Zamansız vurur kendini
Serâb-ı vuslata
Sen gelirsin diye kapanmaz göz kapaklarım
Ağırlaşır her sâniye
Zindanın kokusu zihnimi açar
Üzülme bu dersi işleriz üstad
Ne kolum kırıktır ne hâlim naçar
Bir olup şeytanı taşlarız üstad
Ahirette açar dalda solanlar
Yaralıyım kırık bir mermi kadar
Gönülsüz namlularda durmak
Ağırıma gidiyor
Bir serçede kalma ihtimâli
Korkutur beni
Olmasa da alabilme ihtimâlim
Göremedin ömrümce çektiğimi
Gökten yeryüzüne bakan yıllarım
Dağıttın her canımla ektiğimi
Sular seller gibi akan yıllarım
Bazen düzde bazen közde yürüttün
Her sabah ışıkta baktığım güzel
Bir kere güneşi söndür öyle gel
Uğruna düşleri yaktığım güzel
Gülleri ateşe döndür öyle gel
Ayarsız zamanlar kül olsun bitsin
Ağıdın tadı yok, şiirin zevki
Ölmeye mecâli bulamıyorum
Bin güneş batırır, bir ayın şavkı
Gözlerim doldu, ben dolamıyorum
Sermâyem kalmadı, ben ne satayım
Uzaktı tevhîde tüm amaçlarım
Harâptı duvarım ve ağaçlarım
Kirinden pasından solan saçlarım
Belik belik oldu, örüldü hocam
Eğriydi düz gibi görünen yolum
Kuduran aklımın sınırlarında buldum
Dünyayı
Itilmekten
Yürümeğe fırsatım olmadı
Söylesene abi
Yetime benzer bir halim mi var
kalbim acıyor sevdân hani
ödüm kopuyor sedân hani
gözüm arıyor edân hani
hani hani
toprak senin, sen kaç, ben gelirim gülüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!