Zindana geldiğinde, şükür eyledi önce
Çünkü karşılığını, alacaktı ölünce
Zindanda kendisiyle, iki de kişi vardı
Zindan soğuk ve kirli, çok karanlık ve dardı
Zamanından önce açmışım, rengarenk şemsiyeler arasında
Vurmuşum damgamı çiğdem kokulu sabahlara
Devir benim devrim deyip
Durmuşum önüne, zilzurna rüzgarların
Her filizlenişimde ışığa doğru,koparmışlar dalımı,budağımı
Eyvallah dememişim
Ey gülistan ey gülistan
Sana verecek gülüm yok
Öldü eşin, öldü ustan
Bir tek Allâh'a ölüm yok
Yıllar geçmez ağlayarak
Annem
Adın ömrümün en güzel sözüdür
Duymaktan bıkmadığım
Söylemekten yorulmadığım
En güzel beşer ismidir
Bilirsin, adını yanlış yazan her memura kinim vardır
Koşarsın nazlı bir sevdâ peşinden
Ağlarsın, beyhûde...
anlarsın sevdâ yok, kalkıp düşünden
Ağlarsın, beyhûde...
Gelmez bir başına dert, gurup gurup
Çanaklarda dolu iken çorbalar
Bir köşede büzüldü tüm torbalar
İsyanımı söküp aldı zorbalar
Hiç gönlüme göre ağlayamadım
(adana-2003)
Zaman bitti mi
Sana yetti mi
Çiçek bitti mi
Bahçende
Çilen doldu mu
Bir kuru semânın seyrine daldım
Gel yüzün göreyim, Allah aşkına
Aç gönül kapını, dışarda kaldım
Bırak da gireyim, Allah aşkına
Ruhumun toprağı katresiz, çorak
Gördüğüm hallar ile
Geldi aklım başıma
Dostum cahallar ile
Gelme mezar taşıma
Düşünmesem sılayı
Son damla yaş kurudu gözlerimde
Kilit vurdum sürgüsüne sevginin
Zemherî habercisi güzlerimde
Anlamı yok ilkbahara övgünün
(adana - 07,11,2008)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!