İmansızlığın anaforunda kaybolmuş gençliğim
Rûhumun bekâretini verdiğim dünyâ
Yüzgörümü bile istemeden
Kanmak mıdır bağlayan beni bir karış toprağa
Yâhut
Kanamak mıdır korkutan
Bir gece ansızın uyandım
Dağların sesine
Korkunun ensesine
Bir kurşun sıktım
O günden beri
Ayaktayım
Dedim: bak.
Dedi: ne?
Dedim: ben...
Dedi: ee...
Dedim: dinle.
Dedi: hee hee.
Düşer okka, 'lokka' diye
Katar tozu dumana
Biz düşeriz 'Hakka' diye
Satıp aklı gümâna
Gümân döner vurur durur
Asırlardır bu yoldayım
Elim öksüz, gözüm öksüz
Ne dardayım, ne boldayım
Dilim öksüz, sözüm öksüz
Böyle doğdum, böyleyim ben
Deseler ki; Allâh aşkına söyle, nedir bu sendeki hâlet
Cevâbım şu; Allâh sevgisi böyle, doğurur bende melânet
(adana - 11.10.2006)
Ölçülüyüm ölçülüyüm
Dört artı dört ölçülüyüm
Bâzen neşter kadar keskin
Bâzen hassas ölçülüyüm
(istanbul-2004)
Ağladığın zamanlarda
Nazın beni öldürüyor
Havar'larda aman'larda
Sazın beni öldürüyor
Dilde saklı tadı narın
Ey Dermân'ım, kelâmının yerini
Bulamadım
Avunmaktan, cennetin değerini
Bilemedim
Bezensin istedim dünya sırçaya
Ölmek!
Bazen gerçekten ölmek,
Bazen yaşadığını zannetmek...
Yaşamak!
Bazen mutlu, umutlu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!