Bahârı gülden
Sevdâyı senden haber alırım
Ne saate bakarım ne takvime
Ne de aynaya
Zamânı tenden haber alırım
Sevdiğim görmeye gül cemâlini
Gözümde bir tutam fer mi bıraktın
Gel bir gör kalbimin yeni hâlini
Acıyı koyacak yer mi bıraktın
Ne sudur ne toprak gülün çâresi
Sardı dört bir yanımı
Sevda denilen soysuz
Emdi bütün kanımı
Sevda denilen soysuz
Çıkılmaz tuzak kurdu
Muhâlif Hanımcığın evvel küçüktü yaşı
Fakat fidan boyluydu, keman gibiydi kaşı
Vuruldu Münâsip Bey görür görmez bu kıza
Verdi tüm sevgisini bu hâl bilmez hırsıza
Ey gözü kan kızılı, sulh dediğin şeye bak
Koyun bile kuzulu, boşalmış beşiğe bak
Akbaba yerden uçar, naçar sâbiler naçar
Yağmura ağız açar, müsrif küçük beye bak
Ol sevdâlar yıkılmalı, aşk-ı hakka gelmeli
Ferhat önce Tûr dağını Allâh için delmeli
Utanmalı tüm iblisler, eğmeli başlarını
İnsin tutuşan aklını, muvahhidler çelmeli
Elhamdullillâhi rabbi'l âlemîn
Diyen diller nerelerdeydi demin
Demin derken ne zamandan mı kastım?
Biraz önce bomba düştü ya dostum
Her günün sahibisin, her yolun sahibi
Bizi yolundan ayrıya meyletme Ya Rab
Her ruhun sahibisin, her kulun sahibi
Bizi sevdâdan gayrıya meyletme Ya Rab
Akılda sen, fikirde sen
Saatler duruyor Nebî
Gözlerime desen desen
Hayâlin vuruyor Nebî
Semâdan zehir yağıyor
Söylemekten dil pınarım kurudu
Yandı bağrım, buzum karım eridi
Vurdum durdum, sol tarafım çürüdü
Hâlim şikâyet etmedim, nâmert olayım
Etrafıma kara sisler dolandı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!