Sanma ki suskunluklar kabullenmedir...
Dalgalanan denizler durulur elbet,
Fırtınaların da tükenir nefesi...
Ayakta kalanlarındır mirası,
Yaşananları, yaşayanların...
Sanma ki suskunluklar;
Rüyalarımda gördüm ben seni,
Kulaklarım duymadan daha ismini,
İki gözüm kapalı çizdim,
Karakalem resmini...
Dualarım çıkardı seni karşıma,
Doğru söyleyenin kovulduğu dokuz köy vardır ya hani,
orada hep yalancılar mı yaşar?
Yalanla daha bebeklik yıllarımda tanışmışım.
İlkin annem yalan söylemiş, boş emzikle aramdaki sevdayı bitirmek için...
Tam da o an'a döndük yine,
Deli gibi seviştik,
Son kavgamızı ettik yine...
Arkamızı dönüp gittik,
Kusana kadar içtik...
Rüyanın içine ettik yine..!
Sevişmeleri hele bir geç...
Kaç kez uyudun yar koynunda?
Zifir karanlıkta göz göz oldun da,
Nefes sesini dinledin sen...
Sevdamızı unutan yarim,
Tilkileri uyutan yarim...
Daha söyleyecek çok şey vardı,
ama, akşamın ömrü geceye kadardı...
Oysa gece çakırkeyf başlardı...
Yarım kalanları umursamazdı...
Herşeyi güne ısmarlardı...
Öyle de yaşanıyor hayat; böyle de...
Kimi para için dileniyor, kimi sevgi...
Biri kabının derdinde, diğeri kalbinin...
Boş geçene ağız dolusu sövüyor biri,
Diğeri aşkına dilenci...
Ata tecavüz edildi,
Avrat dayağı yedi,
Silahı taşıyan bel de,
çektim gemileri Karadeniz' den...
gözlerinde yüzdürüyorum...
Birleştiren 'İP' se...
Biri 'İP'i kesse..?
Kesen 'KİM'se..?
'İP'neyse...?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!