Yürüüü,
anca gidersin!
Zaman yürüyor!
Sen de yürü...
Arkasından baktın kaldın,
Bir damlayla başladı her şey...
Yaşam bile!
Bir damla...
Damla damla oluştu göller denizler...
Bir damlaydık her birimiz başlangıcımızda...
Özledik, üzüldük, yanağımızdan süzüldü,
Önce adını ÜFLERLER kulağına...
Sonra HAYAT ÖĞRETİR üflemeyi sana...
Beğenirsin ÜFLERSİN...
Şaşırırsın ÜFLERSİN...
Sıkılırsın ÜFLERSİN...
Üzülürsün ÜFLERSİN...
Bu gece çok sıcak olacak,
bir o kadar da nemli...
Açık bırak pencereni!
Gece dolsun içeri...
Ben geleceğim, karanlığa sarınarak,
ardından sen götüreceksin beni,
Anason kokulu saatlerde,
Beyoğlu' nda bir sokak çalgıcısı,
devrik nağmeleri getirir koyar önüne...
Buzu henüz buğu olmuş,
bardak ısınır avuçlarında...
Gözüne kaçacaktır az sonra,
Bir ateş düşer de içine, düştüğü gibi kalmaz hani,
Büyür, alev olur, yalaz tutar, kavurur herşeyi...
Kor kızıl olmadan, siyaha varmaz,
Kimi, neyi, nasıl...
Kurtaracaksın?
Boşver oğlum!
Ben değilim o;
hani en sıkıntılı anlarında,
kopkoyu gecenin içinden parlayan,
göz ucuyla baktığında hep yerinde gördüğün,
kutup yıldızı misali bekleyen,
'o' adam, ben değilim...
Uzayıp giden gecelerde kurulur gündüzlerin düşleri...
Kurabildiğin kadar kur, düşle, çoğalt gündüzleri...
Yok aslında eskiyen, bırakıp yerini yeniye, giden...
Kadının gözlerinde denizi gördü martı...
Usulca yaklaştı ve adını fısıldadı...
O an martıya deniz oldu kadın...
martının denizi oldu!
Denizsiz yapamazdı martı...
Ama yalnız da uçamazdı...
gözlerin 'sen' gibi baktığında,
ben 'sen' kadar güzel fotoğrafını çektim...
Cemal Süreya' ya öykünüp,
seni dudağından öptüm...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!