Saygı;
İnsanın insana, hayvana, doğaya karşı koruduğu içsel bir seviye, ince bir çizgidir.
Ne kimseye yüksekten bakmak, ne de kendini yok saymaktır.
Saygı; farkında olmaktır, haddini bilmektir.
Sessizdir… Ama varlığıyla huzur verir, yokluğuyla her şeyi bozar.
Turnam derdim baştan aşar,
Küpe koysam dipten taşar
Dağı, taşı hepten sarar,
Selam var mı, söyle Turnam.
Yolum belli, taşlı tozlu,
(S)us pus olmuş, de ataşta
(O)rtaya karışık kahvemsi bir şey
(N)edir bu telaş sevdiğim
(G)eç mi kaldın ki hayata
(Ü)stelik yer gök karardı bir anda
(L)azımsın bana, bırak telaşı hayra .
Yolun yılan gibi dolanır gider,
Ekinlerin boy vermiş gözümde tüter,
Çepni'in yeli hep bir başka eser,
Yaktın yüreğimi canım Kırşehir.
Bağrı yanıkları toprağın besler,
Çocukluğuma gittim nedense.
O kadar tozlu, puslu yollardı ki...
Çok zaman geçmiş, belli ki.
Sanırım çok yaş aldım.
Oysa ki hâlâ kıvırcık saçlarımı savuruyorum
Bak, dünya yanıyor; hâlâ susan var.
Ormanlar kül oldu; hâlâ duran var.
Havayı boğdular, deniz kan ağlar...
Utansın insanlık, görmüyor musun?
Bu dünya, zalimlerin dünyası,
Elem, keder, gariplere cabası,
Mutlu olmak, mazlumların duası,
Göster artık adaletin, YARATAN.
Hali vakti yerindedir, grantuvalet,
İçinde kalmamış hiç zerre merhamet
Ona göre parada, var bir alamet
Gözlerini hırs bürümüş, yobaz beyinin.
Fikri neyse zikride, her zaman odur,
Yollarım tozludur, herkes göremez,
Çekemezsin dedim yâr, inanmadın mı ?
Bu yola benimle, herkes giremez ,
Gelme dedim sana yâr, inanmadın mı?
Bir hırka, bir lokma yeterken bana ,
Günlerden geceydi.
Sözde her yer zemheri karanlık.
Karanlıkta bir ışık.
Ay doğdu yüreğime ,
Yüreğim Ay'a aşık.
Yıldızlar yoldaşı olmuş,
Sevgili Aydan Güner Özdemir,
Şiirleriniz, içsel bir yürüyüşün, yürekle dokunulmuş sözcüklerinin izlerini taşıyor. Her dize, bir suskunluğun sesi, her mısra bir zamanın tanığı gibi. Duygularınızı kalemle değil, doğrudan yüreğinizle yazdığınız belli.
Ne var ki, burası –maalesef– "yazan çok ...