Attila İlhan Şiirleri - Şair Attila İlhan

15 Haziran 1925 - 11 Ekim 2005
Attila İlhan

işte sa majeste izmir şehri
54 55 kışında kralımız
gebersek yıldızları dağıtsak
kaygısız kılı kıpırdamıyor

Devamını Oku
Attila İlhan

bir ağaç dalına asılı lüks lambasının
üç köylü
su gibi dökünerek çıplak aydınlığını
ağız ağıza yüklü bir traktör römorkundan
ışık damlıyor tuzlu bir ter halinde burunlarından
üçü de bıyıklı

Devamını Oku
Attila İlhan

uçuk kızlar sızıyor uykularına
soğuk elleri mosmor gözleri loş
fena halde sarhoş
içine ağlayan
ayılamayacak bugünden yarına
hayatları nafile

Devamını Oku
Attila İlhan

su korkusuna uğradığım geceler
yıldızsız geceler
ıssız bir ova ıslığıyla kulaklarıma dolan
artık ne bir tek satır yazıyorum
ne bir tek satır okuyorum
herhangi bir kitaptan

Devamını Oku
Attila İlhan

burnu eğik adımları tüy gibi kalleş
bir çoban köpeği solumasıyla ansızın bastırdı yağmur
akşamın iki parmak berisinde ıslanıyoruz
gönül ferahıyla kardeş kardeş
yabanî nar fidanları
biçilmiş tarlalarda sıçrayan çekirgeler

Devamını Oku
Attila İlhan

ne büyük bir yalan bu şehir
karşı sahil yağmur bulutları
ışıklar üstüne teyellenir
bir yanılsamanın ışıkları
epeyce titrek
hicranlı sarı

Devamını Oku
Attila İlhan

ayın yirmi dördünde nairobi'de ol
ilk yağmurlarla birlikte geleceğim
eğer ben gelemezsem yağmurlar gelecek
otelin penceresinden duyabilirsin
akdeniz polisi telsizci hamdi'yi arıyor
dün gece şu masada beraber içmiştiniz

Devamını Oku
Attila İlhan

ıslak bir otomobil sabah karanlığında
seni kaybedilmiş bir oyuna iletirken
inadın nagant gibi koltuğunun
altında
oynamakta direnmek ne demek
düşündün mü

Devamını Oku
Attila İlhan

hayır 18 işimiz başka türlü bitmeyecek
değil mi ki ben soğuk bir namlu gibi kuşkulu bir profil
değil mi ki sen çıkıp çıkıp bir bıçak atıyorsun 12’den
bırak öyleyse kısa devre yapsın johann sebastian bach
bir kere de yalnızlığın trampetlerini dinleyelim

Devamını Oku
Attila İlhan

Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Gece trenlerine binme kaybolursun,
Sokaklarda mızıka çalma çocuk, vurulursun.Korkusu kalmış içimizde terkedilmiş çocukların,
Yitik yüzlü fotoğraflar duruyor siyah-beyaz.
Kırık bir vazo masanın ortasında,
Yıkık dökük odada,

Devamını Oku