Basmane’de Gaziler Caddesi’ne
küçük bir yağmur götürdüm
siz böyle akşamüstü görmediniz
gizlice bir şarap tuttum
yine o şehir korkusu
görünmez camlara mı çarptım
dalgınlığın aynasında o akşam
bambaşka bir şehre uçacaktım
yıldız yağmurundan sırılsıklam
yalnızlığımda o kadın bekliyordu
yanlış bir hayalin şehrinde kaldım
bira yeşili oğlan alaca bıyık
bir eli silahında uyur / neme lazım
murassa bir kılıç gibi yakışıklı
çetrefil dili var anlayamadığım
kulağı tırmalıyor hayli çapaklı
yıldızlardan çok fena alacaklı
korkunun bıraktığı yerdeki kız
ölümünü o dakika tanıyor
bir muamma intihar nedeni
oysa genç az bulunur bir ağız
teni hiç kullanılmamış elleri yeni
korkunun bıraktığı yerdeki kız
pencerede oturmuş
yaşlı adam
gözleri yorgun
saçları ak
ağzı kötümser
kimin yolunu bekler
ben tuzparça yerdeyim o bir düğüm dolaşık
ne karanlık bir gece arkası görünmüyor
yıldızları dökülmüş yaptığımız yanlışlık
başladığımız örgü nedense yürümüyor
model seçimi kötü hesaplaması çok zor
BİN MISRA KAÇAK SONBAHAR
ELE GEÇİRİLDİ
iki sonbahar kaçakçısı
dün izmir'de yakalandı
yarın akşam gelin dedim ya
yırtık pırtık gelin zarar yok
üç işimin biri barış
biri dünya
biri de sizsiniz dedim ya
yarın akşam gelin
Akşam uçuşan o beste kürdili hicazkâr
bir genç kızın tamburundan hicranla dolu
mimozalar çiçeğe durmuş civciv sarısı
yarasalar kara bir haber gibi dağıldılar
gözleri kalın sürmeli kirpikleri rimel
kumral saçlarını 'avrupa' kestirmiş
ay ışığında donuk ince ve uzun
soru işaretleri midir gece leylekler
sabahlara kadar sordukları nedir
denizde yıldız zenginliği uzakta izmir
müstesna açık balkon kılcal hanımelleri
kristal nargilesiyle hemhal şam'dan getirmiş
Siyah
İçimde bir yer yanıyor sanki,
Oysa hep üşüyen adamdım ben.
Nefes aldığımı hissedemiyorum,
Çok güçlü bir ateşin kıvılcımı geziyor düşüncelerimde .
Küllere dönüyor tüm anılarım.
Sevgimle beraber çöküyorum sanki.
Seslenmiyorum kimseye ,seslenmiyorum.
Batan ...
Kralsın
...
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hala içimizde o yanardağ ağzı