Attila İlhan Şiirleri - Şair Attila İlhan

15 Haziran 1925 - 11 Ekim 2005
Attila İlhan

1. şimdi sen olsan...

ilk sonbahar yağmuruyla oturduk hayli dertleştik
ben camın önündeydim o arkasındaydı
sen izmir taraflarında uzakça bir yerdeydin
dünden bugüne çektiklerin eksilmedi dedi yağmur bana

Devamını Oku
Attila İlhan

güneşe karşı havalandı mı kuşlar
kanatları pır pır yaldızlanıyor
çarşı esnafı sabah sabah
kaldırımları sulamışlar
yırtık kargaların kış telâşı yeniden başlamış
uzakta bir traktör

Devamını Oku
Attila İlhan

uzak kamyonlar uğulduyor kar karanlığında
sarı tüyleri kanlı heybetli bir it
kendini yola vurmuş gururlu ve ıslak
en sivri
en küstah dişleri çakılı ağzında
bir tamam

Devamını Oku
Attila İlhan

soğuk ağaçlar yapraklan buz tozu
fahişeler kırmızı ağzı burnu duman
hiç kimse bilmiyor kaybolduğumuzu
ne polis ne basın ne haber bir radyodan
tarlabaşı'ndaki yamuk bir oteldeyiz
asansörde küf kokusu koridor kimsesiz

Devamını Oku
Attila İlhan

mıknatıslı bir anten gibi tek tek
gökyüzüne açılmış kirpiklerim
dilimde yanık yıldızların tadı
ayakta ne uyku ne durak bütün
bir gece deprem bekledim
olmadık saatleri yokladım

Devamını Oku
Attila İlhan

1.
gecenin karanlığında uzun adamlar
yanlış bir yağmurun iplerine dolaşmış
daha yanlış bir yalnızlığa doğru gidiyor
senin beklediğin gemiler hiç gelmeyecek
hiç gelmeyecek o uzun saçlı çocuk

Devamını Oku
Attila İlhan

sanki o karanfiller vazosunda duruyor
boğaz'ın laciverdine aydan dağılan ışık
eli saydam bir büyü elime dokunuyor
ikimiz sanki hayal tepeden tırnağa âşık
asla görülmeyecek bir filmde yaşamıştık
bugün vardığımız yer gözümü korkutuyor

Devamını Oku
Attila İlhan

1.

zehirli karanfiller büyüttüm
dargınlığımın saksılarında
biberli kokuları vardı
yazın bir akşam hazırlığına benzer

Devamını Oku
Attila İlhan

bu ağır soluklu adamlar işçi olacaklar
dudakları yanık kötü cıgaralardan
avuçlarının dibi delinmiş
ayakları yere heybetle basıyor
birileri gümüşhâne'den
birileri şirân'dan

Devamını Oku
Attila İlhan

fırat rüzgâra karşı aktığı zaman
suyun yüzü telâşlı bir korkuyla ürperir
atmaca kayalıklarında poyrazın yalçın soluğu
dökülür sığırcıklar
çıplak kavaklardan
tortop olmuş

Devamını Oku