yokluğun
gözlerimden dizelerime akan
sağanak hüzünlerim
bulutlar özlediğim
gökyüzümde yüzlerce kuş
özlediğim
Ne zaman bir serçe görürsen
beni hatırla.
Benim gibi küçük,
Benim gibi özgür...
Sesini duymak yetti bana,
Bir bent oluşturdu yüreğimdeki seline.
Seni aramayacaktım aslında.
Her kasırgamı hissetmek zorunda değilsin,
Çekilmezliğime katlanmak zorunda da değilsin...
...Müptela...
Yüreğim ayrı bir loş bu gece,
Yalnızlığın verdiği acıyla haykırıyorum
Tik tak seslerine.
Varlığına öylesine ihtiyacım var ki;
Şu biçare kimsesizliğimle
Sessiz kaldım bazen kendimle kaldığımda,
Kendi sessizliğimde boğulduğum olmadı hiç.
Tam aksine, böyle zamanlarda dindi
İçimdeki fırtınalar.
Derin derin düşündüğümde
Olmuyor işte...
Attıkça adımları bir şeyler yitiyor,
Kanıyor dağlanmış yaralar.
Nerelerden döner dolaşır,
Beni bulur bilmem,
Gelir o çığlık kulaklarıma takılır.
kısır döngülerde mahkum kalmışım,
hala gebeyim umut dolu yarınlara...
toplamışlar zaman tarlalarının
en bereketli dönemindeki anılarımı,
ilmik ilmik düğümlemişler yüreğimi.
en keskin özlemlerle kesmişler,
...ve çığlık çığlığa bir özlem doğar
yokluğunun sükunetine bürünmüş.
şimdi onu büyütüyorum, özenle...
günü taşıyorum üstümde,
ağlarıyla beni sarmalayan
bir örümcek oldu kader.
bu mu beklentim?
bu mu bana biçtiğin?
ağlasın koca şehir yalnızlığına,
üzülsün, kurusun renksiz gülleri.
tüm caddelerine serseriler gelsin,
her yeri kalabalık kaplasın pervasız.
onca ses katlana katlana büyürken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!