Bir masal anlatmaya başladım,
İçinde peri kızları, çiçekler rengarenk.
Sonra deniz ve özlemler, hiç eksilmeyen;
İçinde vedalar da var
Dönüşü olan.
Bir masal anlattım,
Özlemini çekmekten bıktım!
Tüm pencereleri kara perdelerle
Çepeçevre sarılmış ruhum
Bunaltıcı bir sıkıntı içerisinde.
Ve ben öylesine güçsüzüm ki
Kara perdelere el atıp açamıyorum.
Saklanıp güneşten, aya göz kırpmak gibi...
Yıldızlara laf atmak,
Geceye sevda türküleri söylemek gibi.
Bir ömrü sona erdirip,
Herşey bitti dediğin an
Yeniden merhaba demek gibi...
aklımdan çıkmıyor sözlerin
dönecektin...
oysa yağmur taneleri olduk
gökyüzünden toprağa düşen,
birbirine dokunamaz ya taneler.
dokunamaz sesimin yankısı,
Saklandıkları yerden çıktılar az önce,
Hüzün ve ağıt süngülerle kuşanmış.
Az önce çıktılar, yırttılar bağrımı
Sana uzanan yollarım külle kapanmış.
Kalın bir aba sırtında, üşümesin hisler,
yarınlar kaybolur yavaş yavaş
zamanın periyotlarında, farkedilmez.
bir umut can çekişir gözlerimin önünde,
gözlerimin önünde zamansız bir sevda;
ömrüm bu sevdayla gözlerini açar.
ah, neden zaman geçmek bilmiyor
içim içime sığmıyor bu saatlerde,
adını andıkça, gözlerim dalıyor,
dudaklarımdan ismin döküldükçe,
kat be kat artıyor, devleşiyor,
bu aşka olan inancım.
Akşam yemeğine bekliyorum seni
Geç kalmamaya gayret et,
Ki birlikte izleyelim
Güneşin batışını.
Rakı ve beyaz peynir hazır,
Yanında ızgara taze balık ve salata;
Andım...
Senden kalan ne varsa.
Yandım...
Koca bir dağ önümde geçmiş yıllarım.
Nasıl toplanmış,
Birikmiş de yığılmış önüme onca yıllar...
Başımın üstünde keder kara bulut, musallat
Yıldızım, bir anda söndü gözümün feri...
Özlemin ciğnedi her hücremi, beterim
Çırpınışlarım can yüreğine aksetmez mi?
Ardı arkası kesilmeyen sonsuz bir sitem,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!