Bilyelerindeki yaşama sevinci
minicik gözlerle ufka dalışın
doğmamış çocuğusun sen yarının
vedalaşılmamış özgünlüğü kahve fincanının
oynaşan esintileri akşam üstlerinin
Karanlık aydınlıklara düştüm..
Koynumda dipsiz kumbaram..
Hiç küsemedim ki sana..
Tüm renklerimi verdim sana
sarıyı maviyi kırmızıyı
Bir gün dönsen de geri
İstemem
Bir gün ırzı kırık duvarların soğuğunda ısıtayım desen
İstemem
Aşkın boyunu aştı
Vazgeçmedim beklemekten
Öksüz yollara düştü yüreğim
Kırılgan mahsun
Azınlık öfkelerde yitip gidenim
Vazgeçmedim beklemekten
Hani belki dedim
Uyur uyanık hayaller içinde
Yarışırken özleminle
Bir çiçek yaprağında
Ten teması
Benzer ellerine
şöyle bir salındın
eteklerinden bahar kokusu yayıldı
gözler aynı göz
saçlarda aynı dağınıklığın
şöyle bir salındın
arkandan sabah tazeliği yayıldı
kabul gerek...
hırssız, isyansız...
yenilgi duvağı kalkmamış gelin,
tellerinde tırnaklarımın ağrısı...
yumurta kabuğuna yazdığım tüm dualar, isimsiz koylara vuruyor bu gece..
Yorgunluğum
kara tahtalı, üniformalı günleri çocukluğumun
el değmemiş umutları
dokunulmamış vücudu
yıllar geçip giderken onca şeyi kaybetmek
Gün bitti
sevgin, adın, gülüşün
kaldı gönülde
sen gittin
sonsuz acı, sabır, özlem
Ben
Savaşlardan uzakta açtım gözlerimi
Şarapnel nedir bilmedim
Siyasi pazarlıklar gölgesiydi yurdum
Senden vazgeçmedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!