oku yavrum oku
sen yurdumun kaderine yazılmış geleceksin
oku yavrum oku
benim sıramın üstünde kitabım
kokulu silgim
kağıt ve kalemim yoktu
Nur yüzlü yol arkadaşım
Romantik hayallerimin tanrıcası
Yıldızların ışığı yüreğinde
Ayın aydınlığı yüzünde
İmparatorluğunu ilan etmiş aşkın
Ve doğuran bir annenin şevkatli elleriyle
oy gurban
ılık ılık rüzgar
hiç esmez bizim tarlaya
harman desteleyip
galıç biçerken karaçalıda
otuz derece sıçaklıkta
ne sadık köpeğin var aylin
görmeyeli tüyleri dökülmüş
beyazlara bürünmüş
bayağı yol yürümüş
dili bir karış dışarda sana çok alışmış
asi kız aylin
sık dallı
herdem yeşil yaprakları
mızraksı saplarıyla
ikibin yıllık ömürleriyle
heybetli duruşlarıyla
bir yorgan yumuşaklığında
teyzemin tavuğu al idi
içi tuluk dolu yağıdı
dün bu zaman sağıdı
çift sarı yumurta yapardı
teyzem gözü gibi bakardı
oklanasan tavuğu çalan
MADEN OCAKLARINDA
maden ocaklarında
üç yüz metre değil
bin metre derinliklerde
cehennem çukurları
ORTALIKLARDA YOKSUN
çorak tarlaların
suya hasret kalışı gibi
hasret kaldık
sılaya,anaya,babaya
Çorak tarlaların
suya hasret kalışı gibi
hesret kaldık memlekete
anaya babaya ve yar sana
hasreti çuvala sığdıramadık
bir mızrak boyu daha yükselince güneş
güneş doğuyor
her zamanki yerinden
ben yine ber-e gidirem
en önde karabaş iniyor
havşede kuzular meleşiyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!