MADENCİLER
güneşe kafa atan yiğitler
güneşten önce girerlerdi maden ocaklarına
toz toprak arasında
yedi kat yerin dibinde ölüm çukurlarına
MEMLEKETİMİN YİĞİT KIZI
bir tanem
zehirli bir ok gibi
iri kara gözlerin Hunu’da saplandı yüreğime
bahtiyarım seni sevmekten
asena
ihanete uğramış yurdumun
yiğit ğüzeli
bağışla beni
mavi değil gökyüzü
vatan yangın yeri
nice sevdalar büyütür koynunda
nice düşler saklar yüreğinde
anadır o anadoludur
dağıtır saçlarını rüzgar
dağılır saçları yoluna süperge olur
büyür umutları orman olur
yol arkadaşım
can yoldaşım
sen gittin gideli
sen görmeyeli
çok değişti çok
bizim köyün halleri
bizim köyün isli tüter bacaları
çiğli bahar sabahları
miss gibi kokar çorbaları
ılık ılık eser yelleri
şen şakrak öter bülbülleri
allı yeşilli açar gülleri
bu bayramda yalnızım
bu bayramda ellerim böğrümde
duyğularım yüreğimde
ellerim ellerin elinde
dudağım ellerin dudağında kaldı
bu bayrama dokunamadım
bingöl-elazığ karayolu
yutar diz boyu çamurda
bazuka dumanlarını
yalnız yutmaz kahpeliği
hazmedemez savunmasız ölümü
bingöl-elazığ karayolu
bıçak sırtında bir halkım
içinizden biri
gören göz
üreten kol
terleyen alın
ben vatandaşım
bana doğum günümü
sorma güzelim
sorma şehirli sevgilim,
öpüşü datlım.
bir fırtınalı günde
ağılda doğurmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!