Söylesinler Mecnun'a, Leylâ ki gelmeyecek,
Âh o Leylâ ki kimi, kim sevdi bilmeyecek.
***
Bir sihirli hayâlmiş; bitmiş, asırlar olmuş,
O yol yokuştan yolmuş, Leylâ ki geçmeyecek.
***
Kadim bir mâtemin sırrına erip,
Sızlansa yüreğin, hep seveceksin.
Zifiri geceye mânâlar verip,
Aşkın zehrini bir gün içeceksin.
***
İster uzakta ol, istersen saklan
Mâtemli gecenin olur sabahı
Sensizlik acıydı aklımı aldı.
Şu çarpan kalbimin sensin segâhı
Elimde bu aşkın hicrânı kaldı.
***
İnsan düşer mi hiç elin diline?
Hayırsız yılların o hesabını,
Sürmedim yârimin hiç sefâsını,
Görmedim sevdanın bir vefâsını,
Sevdim Mecnun gibi hep bile bile.
***
O gizli âlemin aç perdesini,
Mevsimsiz zamanlarda yaşarım hep belirsiz,
Sensizlik ıstıraptır, hallerimse perişan.
Uzun yollar aşarım o yollardan habersiz,
Vardığım yol sefersiz, yalnızlığım aşiyan.
***
Gurbeti dost belleme, dönüyor bak turnalar.
Yüreklere bahadır, sensizlik bir ezâdır.
Yıkılsa da hayaller bu can sana fedâdır.
...
Hilkâtinle ahsen gül, canân-ı cavidânım.
Âlem bana dar olsa o varlığın âlâdır.
..
Şu kahpe feleğin çekip elinden
Hasreti yaşadın eller içinde.
Kapıldın meçhûle rüzgâr yelinden
Boğuldun girdapta seller içinde.
***
Dünya bir pencere baktında geçtin
"Ol" deyince olduran
Âlemleri dolduran
Her tazeyi solduran
Derde derman ne güzel.
Her ateşi söndüren
Mâziyi çalarken vefâsız hiçe,
Evhamlı bu çile sende kaybolur.
Zifir-î ayazda geçiyor gece,
O kırmızıları giy gel ne olur.
Nurdan mı ellerin uzun ipince?
Muharrem yürüdü eren yolundan,
Nağmeler Türk söyler, bizde kin olmaz.
Bağbaşı'nın içtik soğuk suyundan,
Gönüller yolunda çiçekler solmaz.
Türküler söyleyen Türk soyundanız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!