Efkâra medet çalıp vurdum teline sazın
Yitirdim gençliğimi, bir heder oldu eyvâh!
Ağına düştüm yazık, usandıran bir nazın
Hasretine râm oldum; gözde fer soldu eyvâh!
***
Kaç geceye müptelâ dertli hicrânı saydım
Efkâra medet çalıp vurdum teline sazın
Yitirdim gençliğimi, bir heder oldu eyvâh!
Ağına düştüm yazık, usandıran bir nazın
Hasretine râm oldum; gözde fer soldu eyvâh!
Kaç geceye müptelâ dertli hicrânı saydım
Kimbilir derdine kimseler yanmaz
Hayat kısa yol dar, uzaklarda yâr.
Vefasızdır sevda, yâr bile anmaz.
Vuslat bende diyar, hasret bir duvar.
Yol aldım gözlerinden, yürürüm fecre kadar,
Tadı yokmuş meğerse sensiz açacak gülün.
Ötelerden tazelik sunarken bana bahar...
Fark etmedim sesini, inan öten bülbülün.
**
Kim hasretle beklerse hiç gelmeyen birini,
Hayâlini tahâyyül edemezken dünyada,
Kim yazdı kaderini gizli Lefh-î Mahfuzda?
Bedene giydirilmiş bir âlem var bu ruhta,
O kâdim hislerinle atma beni nazâra.
Seni rahle’yi bir ân, o Beyzâ da görmüşüm,
Ayrılığı vâr eden o sevdaya sorsan,
Hasretle sunmuş hicrânı sarmış da felek.
Her cümle bir dem olurdu Leyla’ya sorsan,
Taze körpeyi cellada yazmış da felek.
Hayat hayli zor, ömrünü yormuş Leyla’nın
Ay'ın şavkından sana ne,
Ey inleyen garip felek.
Dönmüş zincirli deliye,
Vuslat hasretten bir dilek.
Karanlık dehlizde dibi,
Sürtük sokaklarında çirkin eğreti evler,
Eşiğinde yoksulluk anıları pek hazin.
Vuslatsız sinelerde bir gizli sevda bekler,
Esiri olmakda var bir çift kara gözlerin.
Sesler gelir her evden, cilveleşenler edalı,
Geceyi ne ısıtır, hüsranı boğan nedir?
Mefkurem görünmeyen karanlıkta bir ışık.
Ölüm bir tık ötede, cehennem sensiz yerdir,
Say deliden divâne, hem serseri bir aşık.
Yalnızlık bir leke efkârlı geceler,
Geceler her gece bir şeyler heceler.
*
Renkleri bendedir, gözlerde kendisi.
Dinle! Duyuluyor ses verince sesi.
***




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!