Yaşlı bir ud ağırdan inler
Parmaklar gezindikçe tellerinde
Tebriz’den, Nişabür’den yukarı
Bir hurmaya yaslayıp sırtını usuldan
Kırgın yüreğini doldurup toprak tasına
Yudumlar Ömer Hayyam
Işığın içinden geçerken çocuk
Kuşları ürkütmez kahkahaları
Deler yüreğini bir kötünün.
Işığın içinden geçerken çocuk
Isıtır arka sokaklarını kentlerin
Hem uğursuz hem namussuz diyorlar
Hem dönek hem yalancının tekidir
Bizden çıkmaz böylesi inan dedim.
Bizimkiler biraz hırsızdır amma,
Müslümandır hepsi elhamdûlillâh...
gül ağacı sarmaşığa
sarmaşık güle dolanır
sevdalanır seher vakti
ağusu cana dolanır
ırmaklanır şırıl şırıl
Bastet, kutsal Ra’nın
Kedi gözlü esmer kızı
Yırtıcı, mitolojik tanrıçası Mısır’ın
Dokun tenime, yansın kanım
Bir ruh daha var olsun zamana
Evreni kucaklayan, gülümseyen yanınla
1-
Gülümse gel gülümse gel
Leylak fistanın giy de gel
Sürme çekmiş gözlerine
Başına gülün tak da gel.
Uzun ve derin merdivenlerden inip
Koyu bir suskunun sarmalındayken zaman
İki tarafımızda çifte baltalı
Savaş tanrılarının koruyuculuğunda
Ki, Hitit güneşinin sıcaklığı vardı üzerimizde
Kızılırmak boyunca bereketi başaklarının
Güzdü mevsim
Ve yaprak dökümüydü.
Sarı, açık sarıydı yapraklar
Kahverengi,
açık kahverengiydi;
saçların,
batan bir güneşin ardında yüzüm
tenim toprağın çakıl izleri
sürüklenirken sayrım sıra dün
kanar ellerim
lime lime
İkinci Bölüm
(.....)
1
Bir süreliğine tutsak edilir tarih
Değerli Şiirdostu Ali Bey,
Şiir Grubumuz ' Mavibulvar Boydanboya '
Davet ediyorum, üye olursanız memnun oluruz.
Segi ve saygılarımızla.Erdoğan Vural