Unutulmuş dönüşler içindeyim
Zırh gibi üzerimde gitmeler
Beklemeler karanlık derin bir kuyu
Ejder ağzı yanlızlığım eyvah!
Soluğunla iyileştir yaralarımı
Büküldü, kırıldı gülün dalı
Alı suya damladı gelinciğin
Mavinin deniziydi
Geceyle laciverte kesen
Sen uykudayken
Ürperdi tenin
Hangisi
Bir yanım har ki, gelincik tarlası
Bir yanım lâv, bir yanım lâl haresi
Esrir tenim, yedi renk gökkuşağı
Kaç bıçak yarası tenimde bilsen
Bazen her şiir bir kurşuna dönüşüyor
Karanlıklar aydınlığa
Rengi değişiyor mahpushanelerin
Küflü hançerler umut oluyor
Bir kız çocuğu gülümsüyor aniden
Roma imparatoru agustus
Şöye demişti İsrail kralı hirodes için
Bir zamanlar, isa çarmıha gerilmeden
Çok önce: “Hirodes’in oğlu olmaktansa
Domuz olmak daha iyidir.” Gaddar ve
Acımasız kral gülüp geçmişti,
Suskun suların şırıltısı duyulmaz
Ne ay, ne güneş tutulması
Gizlemez günahları;
Gücü yetmez arıların
Bal yapmasını engellemeye
Karakışların bile;
Kathar ve Bogomil öğretisi savaşçılarıydı
Tanrı’ya ve yerleşik düzene başkaldıran
İşi, emeği, teri, adaletli paylaşımı kutsadılar
İşte ne olduysa ondan sonra oldu yeryüzünde
Dört din ayaklandı üzerlerine, çıkarlarını korumak için
Çalışmadan yaşamak için; insanı köle yapıp bir ömür
Mars ile jupiter arası kaç zaman çeker
O sınırsız zamanın bittiği yerdir ömür
Bir yıldızdan bir yıldıza kaç ışık hızı
Kaç kelebek uçuşu tarih seyreyler
Düşülen dipnotla kırılır kalem...
Bazı kadınlar aşkı giyindiler
Aşkı sürüp gözlerine gizlice
Tenlerine çilek kokularını,
Öyle yürüdüler üzerine yaşamın
Bazı kadınlar fesleğen kokulu
Pencerelerde akşamladılar
"Bir çocuk ki kuşların vurulduğu yerde
yatıyor; ağzında ekmek kırıntıları."
Kaç düşsel kurguydu bilinmez
Dibe vurdu dert etmeler
İnce bir uçurumun hikâyesi;
Değerli Şiirdostu Ali Bey,
Şiir Grubumuz ' Mavibulvar Boydanboya '
Davet ediyorum, üye olursanız memnun oluruz.
Segi ve saygılarımızla.Erdoğan Vural