Sevgi bir orantıdır,
Hem Tanrıyı ilgilendiren, hem insanı,
İlmimiz bilmese de bu ilişkinin sırrını.
Sevgi bir zevktir bilinmez hakikati,
Allah, Allah! Ne tuhaf değil mi?
Ey kendini bilmek ve bildirmek isteyen Zat;
Seni en iyi bilmek, Seni Senle bilmektir.
Ey kendini görmek ve göstermek isteyen Zat;
Seni en güzel görmek, Seni Senle görmektir.
Hayatımın biçim ve görev şekli şudur ki:
Şu tul-i emellerle, bitmez ihtirasların,
Nefsim hep peşi sıra koşturmaktan usandı,
Muhabbet sarayının kapısına dayandı.
Şu yalancı dünyanın sahte saadetinin,
Nefsim sonu hüzünlü zevklerinden usandı,
Sidretü'l-Münteha'nın ötesi ve berisinin bir açıdan ilmelyakin ve aynelyakin açılımları bu acize göre şöyledir:
'Allah, göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun sıfatı, sanki içinde bir çerağ bulunan bir hücredir. O çerağ bir sırça (kandil) içindedir. O sırça (kandil) de sanki bir inci (gibi parıldayan) bir yıldızdır ki güneşin doğduğu yere de, battığı yere de nisbeti olmayan mübarek bir ağaçtan, tutuşturulup yakılır.... Allah kimi dilerse onu nuruna kavuşturur...' (Nur Suresi: 35)
'Ömür sermayesi pek azdır; lüzumlu işler pek çoktur. Birbiri içinde mütedahil daireler gibi, her insanın kalp ve mide dairesinden ve ceset ve hane dairesinden, mahalle ve şehir dairesinden ve vatan ve memleket dairesinden ve küre-i arz ve nev-i beşer dairesinden tut, ta zihayat ve dünya dairesine kadar birbiri içinde daireler var. Her bir dairede, her bir insanın bir nevi vazifesi olabilir.' (Onbirinci Şua, Dördüncü Mesele.)
EN BÜYÜK KİM?
(Mat. Mar. Luk.)
İsa Mesih’e gelip yaklaştı öğrenciler:
“Tanrı’nın huzurunda en büyük kim? ” dediler.
Her şeyden çıkıp gittim ‘Hakikat Bülbülü’ne,
O’nda elsiz ayaksız oldum fena fir resul.
Gönlümü rapteyledim güller açan gönlüne,
Meğer ki muhabbette böylesi imiş usul.
Yaşadım Muhammed’e (asm.) muhabbet sekiz sene,
Bosanalım yaslıdır, artık gülmüyor,
Sinesi yaralı, kalbi perişan,
Derdini söyleyen dili perişan.
Baykuşlar tünemiş, bülbül ötmüyor,
Gülden ayrı düşmüş bülbül perişan,
Aşk-ı İlahi ile çıkalım eski halden,
Haydi bütün ihvanlar hepimiz bir olalım,
Müjdeleyelim artık ‘Yeni Bir Aşk Devri’ni.
Kokutalım dünyayı rayiha alıp gülden
Açılan sinelere gonca güller sunalım,
Altıyüz seksen beşte on sekiz yaşındaydı,
Şimdi artık El-Emin O’nun yeni adıydı.
Güzel ahlak, doğru söz ve hem de güvenilir,
Olmasından dolayı bu nam ona verilir.
Her neye baksam seni görmek ister gözlerim,
Gözlerimin nurusun Ey Muhammed Mustafa.
Gönül bahçemde seni açmak ister güllerim,
Solmayacak gülümsün Ey Muhammed Mustafa.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!