bizim öykümüz
gecenin gölgesinde,
güneş de yorgun
hafif rüzgâr
göz kırpıyor
sanki fırtınaya
Bir an kendime benzettim seni
Yüreğimin sızısı
yüreğinden daha derin
Bedenimde;
dipdiri ayakta kalan
bir tek sana duyduğum özlemdir
gök yüzü küsmeden
çığlık düşmeden bulutlara
Bir bilsen nasıl zemheri Ocak yüreğimde
vedasız gidişine yanıyorum
Devrimci gülüşlerini,
kavgalarını,
Gittin ya gözüm
şimdi kim dokunacak
şelpe vuran pirlerin ellerine
kim baş kaldıracak esarete
küllenmiş dağ ateşine kim türküler söyleyecek.
Gözlerinin dokunduğu her yer
hasretim oldu şimdi.
kaçırma bakışlarını uzamasın sürgünlüğüm.
Rüzgar durmadan yapraklarla sevişirken
Kekik kokusu
Dağlar
Gittin ya gözüm
şimdi kim dokunacak
şelpe vuran pirlerin ellerine
kim baş kaldıracak esarete
küllenmiş dağ ateşine
kim türküler söyleyecek
düşünmüyormusun?
ardında bıraktıklarını
boynu bükük hallerimi
hangi mevsim saklar ki
avuçlarıma bıraktığı yanık izleri
bir bir yazıyorum kırılgan an(ı) larımı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!