gülüşündeki özgür günler
Umut inancının göğünde yoğrulurken,
ruhuma dokunuyor.
bedeninde yanan ateşin kıvılcımları
Karanlık dağılıyor,
şafak sökmek üzere
her gidişin vedası
yara kesiği renginde
vakitsizce bir iç çekiş
dil i geçmiş
Ben senin yüreğin olmalıydım
Senin gözlerinde ölmeliydim
Gülüşlerini içseydim güneşin avuçlarında
Sen Aşk,
sen sevda,
sen özgürlük
yüreğimde yaralar açan.!
Sığınmıştın Göğsümün Sıcaklığına
İçim buruk
Gözlerim dalardı anlının aklığında
Saçlarına, gözlerine, titrerdim
Ah göğsüne sığındığım
Benim illegal bakışlım
Ne vakit kuşandın
Sevda’ları
serin mor dağların utangaçlığında
Bütün kelimelerim
Dudağımda
Yorgun dağın fırtınası
Kalbimde kırılmış bir isyanın
son sözleri
Şimdi yalın bir cümle uçurumudur
söyleyin,
üşüşmesin üzerime gecenin kızıla bürülü yüzü
geç kalınmış bir devrimin
şafaksız yeliydik seninle Eylül de
zamansızlığın soğuk rüzgarı değildi yüzümüze değen,
sessizliği örtünen nefeslerimiz gülümsüyordu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!