Zapt etmiş tepeyi düşman Yunan
Telefonun ucunda Başkomutan
Tepeyi ne zaman alırısınız diye sordu
Albay Reşat Bey Ziya Paşa’nın oğlu
Yarım saate kadar alırız diyordu
Aradan on beş dakika geçer
Bulutsuz havada yağmuru bilmek çok güzel
Lakin adamı esir alan inceden ağrılar olmasa
Uslanmayı bilmeyen arsız çocuk gibi bir şey
Yönü belli olmayan yel esip omzuma vurmasa
Kötülükleri gizleyen sis manzarasına hastayım
Sıcak denizlere açılmayı düşleyen bir Rus Çarı gibi
Ben de gözlerindeki denize açılabilmeyi isterdim
İçime dökülen umut ırmakları şimdi hasret denizi
Gönlüme ilkbaharı getirmek için neler vermezdim
Buz tutmuş yüreğimdeki asırları deviren zemheri
Puslu manzaramın önünden çok uzaklara gitmeli
Bazen yelek cebine sığar ata yadigârı gibi
Bazen incecik kollarda nazlı nazlı salınır
Bir camın içine tıkılır kadere mahkûm biri
Ümitler denizden çekilen kum gibi dağılır
Suçu her neyse sırtından çivili duvara asılır
Cümle âleme ibreti âlem bir darağacı sanki
Çayımın buharı gibi burnumda tüten sevgilim
Devirip koca demliği demir alasım var limandan
Seni ilk gördüğüm o meçhul tarihe gidesim
Bir hırka bir ceket kaçasım var şimdiki zamandan
Sen akışına aldırma sakın vakit ilerlerse ilerlesin
Saçına kara kalem takan hanım kızımız
Söyler misin o kalemin kime faydası var
Saçının teline zarar gelse önce biz acırız
Hem kalem dediğin kılıçtan bile keskindir
Hele doğru yazarsa boynum kıldan incedir
Böyle nimeti boşa harcamak inan ki ayıp
Vezirin şahı sevdiği kadar sevdim seni
Ve bağlı olduğu kadar sana itaatkâr
Sensiz yaşamak zaten haram değil mi?
Sana karşı benim boynum kıldan ince
Gönül her şeye razıdır aşk başa gelince
Coşkun ırmaklar gibi omuzlarına dökülen saçlarından süzülerek
Saç derine derinlemesine nüfuz eden şampuan olmak isterdim
Kelle koltukta kaçaklar gibi beyninin düşünce lobuna sürünerek
Özgürlüğe kapak atmanın ferahlığıyla sınırsız düşlerine girerdim
Allah canımı alsın o ceylan gözlerini tek bir an olsun yakmazdım
Allah şahit dün yine sana çok şiirlendim
Ağzını burnunu yazmak geldi içimden
O kahrolası hıncımla kâğıtlara bilendim
Tek bir satır çıkmaz mı lanet kalemden
Kelimeler muktedir değil seni anlatmaya
Seni seven ben değildim
İçimdeki çocuk seni çıldırasıya sevdi
Tıpkı pahalı bir oyuncağı ister gibi
İlle de senin ismini tutturup durdu
Durdan sustan anlamaz bir çocuktu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!