Garibi aramadık köşe bucak kalmadı
Dere tepe demeden hep izini sürdüm
Hani var ya canım, pek muhterem ayı
Derken tenha köprübaşında rastladım
Çok şükür dünya gözüyle ayı gördüm
Takmış omuzuna tüfeği
Aklı sıra hava atar dağlara
Önünde havlar av köpeği
Korku salar uçan kuşlara
Ayağında garip çizmeler
Ara sıra camiye giderim
Keşke hep gidebilsem
Engel olan yok bilirim
Ama biraz gevşeğim
Biraz da sersem
Ne dersiniz insanoğlu aya gitti mi?
Bu soru ara sıra aklıma takılır
Ne o deli miyim yoksa divane mi?
Haydi, haydi bırakın şimdi kibarlığı
Sizi duymadığım yalan sayılır
Şu bizim ev sahibi
Amma fiyakalı adam
Meşhur Arif Edendi
Şimdi çıkar kapıdan
Ayda bir uğrar
Her şey okulda başladı
Farkında mıydım bilmem
Yerim en arka sıraydı
Nasıl oturduysam artık
Hiç kalkmadım yerimden
Dün alaca karanlık vakti
Ben bir kâbus gördüm
Kulağım tuhaf bir ses işitti
Işıklar saçıldı gözlerime
Aksakallı bir ihtiyardı gördüğüm
Bir bina vardı bayırın altında
Ve yaşlı bir adam çatıda
Daha önce hiç rastlamadım
Hatta adını bile duymadım
O gün ilk ve son defa
İşte karşımda Amasya
İlk defa geçiyorum
Bir yabancıyım bu yollarda
Seyredip bakıyorum
Amasya bir küçük şehir
Başında delidolu bir rüzgâr
Öyle püfür püfür eser
Adamın iliklerine kadar
Zehir gibi mavi soğuk işler
İhtiyar yüzünde mağrur bir gurur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!