Mürşit, hak göstermez oldu
Paradan gözü kör oldu
Cem, erkân yürümez oldu
Talipler, pirsize kaldı
Nere gidim, gösteren yok
Deli derviş gibi gezsen.
Yol bilmezsen neye yarar.
Her kapıyı açıp girsen.
Kalp açmazsan neye yarar.
Seherde yoluma çıktın.
Gözüm kaldı bulut ardı mavide
Sonsuz olsun artık sevgiler kalpte
Nice sevdalar saklıdır gönülde
Söylemekten korkan bu dili neyler
Bülbülün ötmesi, hep gül açması
Baharın gelişi, gülün kokması
Gül güzelse eğer, dalda olması
Dalından koparan, bağban neylersin
Hangi çiçek kokmaz, seven gönülde
Takvimin dünde kaldı artık
Ölüm yaşatır seni artık
Geride kaldı yazdıkların
Hep yalanmış yaşadıkların
Hani nerde göster eski zamanlar
Nere gitti söyle özüm çalanlar
Garip görüp sille vurup kaçanlar
Mazlumdan ah alan iflah olmasın
Hiç yok mu garibin dünyada yeri
Dilinden riyayı sen eksik eyle
Sözü gerçek olan kötüden olmaz
Elde sazın ile hakkı çal söyle
Âşıkların sözünde, yalan olmaz
Hak diyenin yoluna yol olasın
Ne vazgeçilmezsin ne mükemmelsin
Dünya konağına konup göçensin
Makamın mevkin ne olursa olsun
Sende şu gözümde herkes gibisin
Kalbin nasır tutmuş yer yok sevgiye
Daha on dokuz yaşında bir fidan
Meyve vermeden kurudun Onur’um
Bütün köyü sardı feryat figanın
Akan yaşlar pınar oldu Onur’um
Annenin gözleri sel oldu aktı
Öyle kırgın, öyle küskün hayata
Yaşadığım her gün, çiledir bana
Ey! Âdemoğlu; bu sualim sana
Yetmez mi? bunca gam bu hayatıma
Gördüm ben ne varsa göreceğimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!