Savaşta ölen çocuk
Bilemedi
İhracat azlığının
İthalat fazlalığına
Farkıydı
Ederi
Eğer bir şair olsaydım el izlerinin kalbimdeki yansımasını
Hazin zamanların vakti geldiğinde ki gözyaşlarımın akışını
Yazmak isterdim
Eğer bir yağmur olsaydım ayaklarının altına düşmek isterdim
Hadi gel tut zamanı benle dört mevsim ol gönlümde derdim
Eğer bir ressam olsaydım gözlerini resmederdim
Avuç içime
Ay düşüncelerini asmış
Birkaç kadehe yenilmiş aynalar.
Aynı mahallenin çocuğuydu
Okşanmayan ellerle
elçiydi sevgim
sana benden haber getiren
en zalim hükümdarlar gibi
başını kesip astın
yıllara
Ağaçlar cenaze merasimine hazırlanıyor, Sitem döküyor yapraklar
Gülümseme iki mevsim arası yoldaş, demirden ağır
Beklerken esti kırık bedenim rüzgâra karşı, yağmur yağmur dökülüyorum
Bilmem ki, hangi karanlıkta akıyorum acı bir omuza doğru
Kara delik, yanan yanlarımızın çekim duygusu,
Dört sahne bir perde
Ayakaltında bestecisi ölmüş nota
Kutlandı engelliler kaldırımında.
Yürüyüşü görmez, çekilen filimler.
Mermiler kovanı, göçmen yasası.
dudağımdaki sigarayla
dünyayı yakıyorum
başımdaki kasketse
dünyanın başıma düşmesini önlüyor
bizim için sadece yağmur ya dünya
bazen sinirlenir
Modern kelimeleri rahat bırakın
Ahşap kelimeler kurun sevdiklerinize
Bezden olsun bebekleriniz
Uçan kelimeleri rahat bırakın
Yazılı kelimelerle anlatın sevdiklerinize
Dün yine oturdum okulun merdivenlerine
Ne anılarım vardı
Çoğu yaşanmamış
Üzülme dedi
Üzülme
Biz zaten hüzne âşıktık
Kelimelerin üşüyen soğukluğunda
Kalbine gül koydum
Güllerin yaprakları değil
Çocukluğumun masumiyetiydi dökülen gözlerimden
Donkişotvari sevdalarım vardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!