Sömürünün süngüsüne kim bilir kimler harç koydu
Kimler ayakları yalınayak çocukları can pazarına sattı
Bir kilo havyar fiyatına,,
Arkasında barış gücü destek kuvveti
Daha bir ırmak kenarında büyümüş çocukluğuyla yaşarken
Tek oyuncağı iki dal parçasını bir hayat kavgasında yarıştırırken
Var mısın yüreğimdeki bütün imgeleri çıkarmaya
Kimi taş kimi kıymık
Örseleniyorlar yıllardır içimde
Bir üzüm salkımı gibi
Tane tane koparıp
Uğur böceği
Masallarımı çaldı
Kanatlarının altında
Uyurken
Rüzgârın
Çocukları seçti
Sürgündük yaşamdan
Geri dönülmez yaraların izleri üzerimizde
Yalınayak cümleler kurardık.
Hayatı yaşamamıştık, kelime olacak kadar
Sevdalara sığındık, paraşüt sığıntısı
Açılmadan paraşütümüz
Bir söğüt
Kaç yüzyılı içer gövdesine
Kaç beyaz yaka
Siyah önlüğü aydınlatmaya çalıştı yıllarca
Göğsüne koydum burnumu
Gözleriymiş toprağın
Ah yılların sarhoşu yüreğim
Hala trenlerin camında bakıyorum dünyaya
Hala istasyonları sayıyorum
Hala çıplak ayakla trenleri yakalamaya koşuyorum
Biliyorum bir gün gelecekler
Bir gün el sallayacaklar gidenler
Kuruyan çınarın sonbahara dökülen yaralı kuşu
Renklerin ilkbahar çınlamıyor,
Kazınmıyor yüreğine sevgi bıçağı,
Oyulmuş maziye bakan gözlerinin
Tek kelimesi, kırılmış dallarının.
Bir tek hayalim oldu hayatta
Yağmura damla olmak
Konmak sevdiğimin yanaklarına
Erimek buhar olmak gözlerinin yangınında
İçtiği son damla olup
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!