Ne korkuttum sevdalarımla niceleri,
Şeytanın sıfatı sığınsa yüzüme;
Daha mı melek dururdu?
Kural tanır ve sevdasız bir ben,
Daha mı az korkuturdu?
İçimde sakladığım eşkıyadan kim haberdar?
Seni üzmeye çok fırsat buluyorum biliyorum.
Ama ne yapayım?
Sessiz kalmana dayanamıyorum.
Bağır, çağır, kavga et benimle,
Kavganı bile özlüyorum,
Ne olur bir şey söyle!
Senin güzelliğin,
Sana ne kadar da benziyor.
Kendine çekmişsin.
Doğduğunda alnına yazılmış,
Güzelliğinin temelleri atılmış,
Yüreğinde...
Çamurlardan kurtulur gibiyim,
Mutluyum esasında.
Nüktedan yalnızlığımla cilveleşiyorum.
Alaya alır gibiyim,
Arzularımı her defasında.
Ve her defasında düşünüyorum,
İşte öyle.
Umutsuzluğun umutsuzluk yolu çizdiği bu umutsuzluk yolunda,
Fazla durmamakla iyi ettim galiba.
Zaten bir şair demiş ya;
''Umutsuz sevilmez.'' diye.
İtiraz ederdim bazı bazı,
İyice acımasızlaştı bu bendeki sebepsiz telaş.
Umursamazlığı tavır takınmış fakat içinde volkanlar kopan,
Yarım bir mutluluk.
Senin çocuksu ama aynı zamanda sorgusal bakışların,
Bendeki suçluya müebbet kesiyor.
Öyle masum bir sevgi.
Bir çocuk gibi
Zira çocuktum…
Hiçbir zaman düşünmedim;
Bir öğretmenin, yüreğimde bu kadar kalıcı olacağını.
Bu kadar şairane bir şekilde aradığımı bulacağımı.
Karnım ağrıyor,
Bir yabancı hal var üzerimde.
Üşüyorum.
Serecek üstüme yok bir kelam,
Isıtacak bir bakış yok buralarda.
Olsa da yok bir fayda,
Satırlarında eğer benimleyse kastın,
Doğrusu hiç öyle değil.
Gerçi umduğun gibiyim,
Vicdanım rahat değil.
Satırlarında eğer benimleyse kastın,
Külliyen yalan sayın seyirciler!
Beklemek ve zaman yalan.
İyileşmiyor işte görmediniz mi?
Ya bir kenara koyuyor,
Daha sonra düşünmek hedefiyle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!