Eskide kalanlar,
Ne de güzel kalmışlar.
Ne de güzel duruyorlar orda.
Gelmelerini istersin bazen de,
Çok yorgunlar;
Mecalleri yok yürümeye,
Seni gerçekten sevdiğime bir kez daha kanaat getirdim.
Bana benzemeye başlıyorsun.
Duyguların, mısraların...
Kelimelerinin yerleri,
Benim kelimelerimle sevişiyor.
Belki de savaşıyor.
Yazılacaklar tükendi,
Kalem sessiz...
Eski yazılanlar gönle tercüman oluyor artık.
Okuyunca şöyle bir;
"Daha ne yazılabilirdi?" diyor gönül.
Yazılmamalıydı,
Bazen doyasıya nefret,
Bazen doyasıya sevgi...
İki tarafımdan çekiştiriyor duygular,
Tam orta halli takılacakken.
Tam kurtuluşa erecekken,
Yakamı bırakmıyor seninleyken sensizlik.
Neşem var.
Ve özlemli bir hüzün içimde.
Gezmekte o şiir yüzlünün gönlünü gönlüm,
Ve bulur her gece,
Başka bir hayranlık sebebi.
Uykum var.
Karadeniz dalgası kadar.
Uyumam, uyuyamam.
Çünkü deli gibi yazasım var.
Ne yazacağımı bilmeden,
Şikayetlerim içimde kum saati...
Yatarken başucumda, kalkarken ayak ucumda.
Ezmeye cesaretim var mı bilinmez;
Zira onlar da birer hatıra değil midir,
Harikulade alakasız bir vakitte tezahür eden,
Ettiği gibi sıkıntıdan sıkıntıya sevk eden,
Yürümek zor sanırım.
Bir yolda yürümece...
Her türlü haksızsın;
Sevilmediğin müddetçe...
Çay içmenin manasının olduğu günler.
'İçim ısındı'' deyip, köşelere ayrıldığımız günler.
Deniz mahsüllerinin tadının,
Yağmur damlalarının tıpırtılarıyla seviştiği günler.
Belki de bu serserinin,
En efendi olduğu günler...
Bir daha dayanamam...
Bir aldatışa, bir kandırışa...
Dayanırsam eğer bir gün;
Kalpsiz desinler...
Desinler ki;
Kalbi olanlara ayıp olmasın...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!