Çok anlatmak istiyorum da,
Hangi birini anlatayım;
Bu kadar toparlayamazken?
Kendime bile anlatamıyorken,
Nasıl söyleyeyim sana?
Çok söyledim gerçi bu asırlar...
Düşündükçe bulunmaz o söylediğin.
Bir an olur ki sen de şaşarsın,
Hadi ben de şaşayım.
Kalalım mı şu gecenin sessiz karlılığında,
Sevdanın o cesur ama korkak kararlılığında?
Gece ne kadar da gece bu gece.
Ama rol yapıyor,
Ya yarına, ya bugüne.
Seviyorum geceleri duvarlarımı;
Konuşmayı seviyorlar benimle.
Fakat anlamıyorlar beni.
Bize malum olmamış dünyanın ne getireceği.
Bazen bakıp da diyorum neler geçmiş üstümüzden...
Ya bir karga, ya bir güvercin.
Kimi zaman ikisi birden uçtular üstümüzden.
Zengin kız, fakir oğlan misali...
Bırakıp gitme bir daha beni...
Bilirsin dayanamam,
Kahrolmayı yeğ tutar gönlüm,
Misafiri olur geceleri kederin...
Bırakıp gitme bir daha beni...
Bahçeleri ne kadar yabancı bu şehrin.
Sanki hiç adım atmamışım,
Sanki hiç dallarına takılıp düşmemişim gibi davranıyor.
Hiçbir şey olmamış gibi...
Bu şehir de mi pişman acaba,
Benden çok şeyler götürdüğü için?
Terk et yaşamadığın duygu emarelerini.
Burada oturan sen,
Hiçbir zaman sen olmadın.
Geçmişteki yalnızlığına
Yeni bir yalnızlıkla işkence ediyorsun.
Bilinçsiz bir canilik,
Yalvarırım Allah'ım, unutturma kendini bana;
Kalbimin yüzdüğü sular çok tehlikeli.
Ölesiye istiyorum bakmayı o gözlere ama;
O benden sitemli, ben ondan endişeli.
O güzel gözlere bakmasını biliyorum mu ki?
Bir özlem var...
Hasret var ama çok...
İçimde dolaşıyor uyurken bile...
Çok seviyorum seni.
Ama korkma benden...
Öyle severek seviyorum ki seni,
Hiç böyle hissedildi mi?
Hissedilmedi bu kadar özgün bir korku...
Hissedilmedi bu kadar yorgun bir çaba,
Ve aslında yıllardan beri işe yaramaz olduğu.
Hissedilmedi unutulmayacak sevinçlerin,
Aslında bu kadar unutulası olduğu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!