Sevginin gücü derler ya, işte öyle sevginin gücü var, sevginin bir bedeli de var. Çocuklarını sevgiden yoksun büyüten aileler mutsuz olurlar. Somurtan, çevresine hiç gülümsemeyen, sevgiyi saygıyı bilmeyen insanlar hayatta başarılı olamazlar. Velhasıl sihirli bir sözcüktür “Sevgi”. Sevgi yumağını iyi örmek-ilmik ilmik dokumak bizi mutluluğa-huzura götürecektir.
Eskileri hatırladım şimdi; Babaerkil aileler deriz ya? Anne-baba, çocuklar, dede, nine, torun hep bir arada... Bu çok güzel bir olay da yaşadıklarımız yanlışlarla dolu. Çocukluğumu hatırlarım, Dedem, (Mahmut SARGIN) çok iyi bir insan olmasına karşılık suratı gülmeyen aileye hakim bir adam, ninem (Safiye SARGIN) her şeyi idare etmeye çalışan bir Osmanlı kadını... Annem (TEKMİLE SARGIN) -sürekli kaynana yanında sinmiş, çocuklarına sahip çıkmayan küskün kadın, bilmem babamı (Satılmış SARGIN) söylememe gerek var mı?
Ninem bizi taşırdı omuzlarında; bir de o çileli kadın-Azime (Baygül) Ememiz. Halen bize takılır omuzlarımda, saçlarımın içinde sizin........niz duruyor diye... Demem şu ki, ne annemiz, ne de babamız bunlar bizim çocuklarımız diye sahip çıkıp kucaklarına alamadılar-sevemediler. Sizi seviyorum diyemediler. Hani ataya saygı; aile büyüklerina saygı denen bi şey var ya! ...
Hakkı söylüyor bülbülün dili,
Dosta sunulan gülü severim.
Yetime uzanan kutlu eli,
Yaralar saran kolu severim.
Kişi can taşır canlar içinde,
Sürmeli
(8.Sürmeli Festivalinde Birinci olan Şiir)
Ay ışığı Beşçamları öpünce,
Süzülüp yamaçtan iner Sürmeli!
Ölürsem Mezarımı,
Toprağın kara bağrına kazdır anam;
Yiğidimin vatanı toprağıydi
Diyerek! ...
Mezar taşıma 'Garip' yazdır anam;
Kimsesizlerin dostu,
Durmadan ağlayan, hem de
Dinmeyen şu göz yaşlarıma,
'Yeter be ayıptır! 'desem;
Sözüm dinleyip de,
Hatırım için susar mı ki? ..
Bir güzele gönül bağladım,
Vefasız çıktı mı desem;
Ne desem bilmem ki?
Ayrılığı seçti mi desem!
O başka yar edinmiş benden,
Ayrılığı o seçti giderken! .
Hayat bir garip yoldur,
Uzandıkça uzanır, uzaklara.
İnsanoğlu bir garip kuldur,
Düşer gider bilinmez tuzaklara! ..
Kırık, dökük, darmadağınık
Kalmışız yeni baharlara.
Gerçek dost kazan kardeşim sen sen ol!
Gam yıkar bitirir insanı şen ol,
Şerefli, onurlu sade insan ol
Çare inanmaktır Ey Memduh Şenol! ..
Olmadı şimdi be dost!
İnan ki olmadı şimdi!
Duygularım debreşti,
İsyanlarım ayağa kalktı,
Olmadı şimdi be dost!
İnan ki, olmadı şimdi! ..
Şair Yazar İsmail Bağcı’yı çoktan tanıyor ara sıra sohbet ediyorduk. Sıradan değil sıra dışı anlatımları, keskin ifadeleri ve sert şiir yorumlarıyla ilgimi çekerdi. Yüreğinden akarak şiir okuduğunda etkilenirdim. Şiir yorumu çok güzeldi. Hayatı ile ilgili fazla bigi sahibi değildim. Rica ettim sizinle bir röportaj yapmak istiyorum dedim. Önce gerek yok dedi, daha sonra ısrarlarım üzerine olur, gel hem de resimlerimi gör dedi.
Aynalı Kahvede buluştuk, sohbet ettik. Misafirlerden izin isteyip evine geçtik. Notlarımı ve fotoğraf makinasını alıp evine vardım. Kapıyı açtı, malikanenin sessiz sedasız kapı gıcırtısıyla içeri daldık. Kimsesi yoktu, çocukları yetişmiş evden uçmuşlardı. Eşinden de ayrı yaşadığını öğrendim. İçime bir heyecan çöktü. Evde dolaşan bir kedi bile yoktu. Bahçe kapısını kapatınca gönlüme bir hüzün düştü. Ne soracağımı bile unutmuştum. Özel sohbete daldık.
Ressamlığı ŞairliğiYazarlığı beni etkilemişti. Yaptığı orijinal tabloları birer birer elden geçirdim, fotoğraflarını çektim. Kimse olmadığı için birlikte fotoğrafımızı çekecek birisi yoktu. Caddeye çıktım bir öğrenci buldum, utana sıkıla geldi, fotoğraflarımızı çekti ve kaçarcasına evden ayrıldı.
merhaba ahmet sargın hocam dokunmayın ağlarım şiiriniz hakkında görüşmek istiyorum lütfen bana ulaşın [email protected] yada facebook mahmut eren