MAZİDEKİ HÜZÜN
Yorgun ufuklarda, melül akşamda,
Her zamanki gibi ağlamaktayım.
Günün son ışıkları sönerken camda,
Hüznümü hüsnüne bağlamaktayım.
Ben istememiştim aşka düşmeyi
Tuzağına çekti, beni bu şehir
Henüz öğrenmeden içten pişmeyi
Kaynadı ruhumda lavdan bir nehir
Hayalim, gayretim sen oldun sade
Nefs adına ziyafet
Aşk ekranında vira
Deccaldan nemalanıp
Şeytana öder kira
Sahte dünya cenneti
Söylem eylem çelişik
Yüz seksenlik manevra
İnşallah maşallahla
Başlar fasla taverna
Şimdilik ye iç eğlen
Firavuni estetik
Şehvet şöhret ve para
Bak döküldü ipliği
Yumak yumak pazara
Beden endam boy ve bos
Kahraman askersin duyduk şanını
Bayrağın rengine kattın kanını
Verdin vatanına tatlı canını
On sekiz on dokuz yaşında Mehmet!
Zifiri karanlık tuttu geceyi
Güzeller güzeli sevgili canan,
Bir mektup gönderip selam söylemiş.
Bekleme orada dön geri heman;
Diye hasret dolu kelam söylemiş…
Hasretin bağrını yaktı ananın,
Dünya bataklığına düştüğüm günden beri,
Çırpındıkça çamura bulandım, Ya Muhammed!
Günahlar deryasına az menfaat uğruna,
Utanıp, sıkılmadan dalandım, Ya Muhammed!
Dinle öğüdüm var ey nefsim sana!
Mana denizine dalıver gitsin.
Mansur gibi enelhak firaşına,
Ölümü göze al, yatıver gitsin.
Bir dertli hastasın, kaçma şifadan.
Melekler oynaşır minik yüzünde.
Yanağında gonca güller ne güzel!
Manalar belirir tatlı sözünde.
Körpecik ağızda diller ne güzel!
Çıngırağı değil kalbimi tutar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!