Islak dolaşmak istiyorsa yüreğim,
Baharı ertelenmiş hüzzam sevdamla.
Gücenik sevmeleri sarmak dileğim,
Kanayan bakışlardan dökülen gamla…
Savursalar sızılı yorgunluğumu,
Ortadoğu sanki kasap tezgâhı
Zalimler satırla böler parçalar
Duymaz beşiklerden yükselen ahı
Henüz yaşanmamış düşleri çalar
Maskelenmiş yüzler kahpe niyetler
Ortadoğu sanki kasap tezgâhı
Zalimler satırla böler parçalar
Duymaz beşiklerden yükselen ahı
Henüz yaşanmamış düşleri çalar
Maskelenmiş yüzler kahpe niyetler
Gözlerinin boşluğunda dönüyorum.
İstemesem de artık yörüngendeyim.
Sanma ki tükendim ve sönüyorum:
Yanıyorum, şekilsiz bir bedendeyim.
Aşkının devası yok bu âlemde,
Gül bahçesi farksızdır, kızıl ateş bağından,
Kurtulmak mümkün değil çelik kader ağından…
Hayalimde kaç zaman,
Vuslatını kurdum yar!
Namertler meydanda mertler kıyıda
Kaybettik güneşi kör bir kuyuda
Dost dostunu boğar bir kaşık suda
Fırsat mı suçludur koz mu sen söyle
Doğru hiçbir işe akıl ermiyor
Rotasız gemiyim, bilmem nedensiz,
Dolaşırım kanımı bir sonsuz umman…
Paramparça günler yaşarım sensiz,
Uyku kaç zamandır uzak bir liman.
Keskindir kılıçtan aşk ve kıldan ince…
Millet davasından hiç fırsat aşka
Olmadı imkânın cananla meşke
Bir kalem bir tomar kâğıttan başka
Düşmanın olmadı dostun olmadı
Attılar kuyuya istikbalini
Avareler (Resim 1)
Cep delik cepken delik cümlesi külhanbeyi
Üç kuruş çıkar için uydurur teraneyi
Bir denk gelse tuttursa büyük ikramiyeyi
Sefaletten kurtuluş harfe sayıya düştü
Diken üstü saniyemiz anımız
Cinayet tecavüz dört bir yanımız
Yakıldı vahşetle Özgecan’ımız
İnsan olan böyle cana kıyar mı?
Milletçe çürüdük avun ha avun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!