Süzülüp geceler olurken sabah,
Sessizce ağlarsın rüyalarımda.
Titrek vücudumdan yükselirken ah,
Cismin hala sevinç riyalarında…
Sen kibrine mahkum, sen sana engel.
Sevdamı haleleyen gökteki yıldızlardan,
Bir taç yapsam da cana taksam siyah saçına!
Gönlümden söküp titrek aşkımın izlerini,
Haddeden geçmiş gibi çaksam siyah saçına!
Bağlar hasretimin sitemgahını,
Kömür büyüsü bilmece saçların.
Isırır sevdamın fersiz canını,
Sarar ufkumu delice saçların.
Kanar umutlarım, vefasızsın sen.
İki bin on dört de kayıp bir yıldı
Çarpık gidişatın idamesi yok
Tımar tutmaz bin bir yara açıldı
Dağıldı sayfalar şirazesi yok
Torpili olanlar dağları aştı
Tersinden anladık galiba lafı
Seyreldikçe sıklaştırdık boş safı
Derken hain sardı dört bir tarafı
İsyan dalga dalga ihanet buket
Bu küflü peynirde kurt paket paket
İhtiyar dünyada bir kızıl şafak,
O kutlu çınardan hep kan sızıyor.
İslam diyarında patlayan nifak;
Yıkılan dünyaya sınır çiziyor.
Kalmadı ölçüler edep erkânlar,
(I) BİLMEMESİNE…
Bir rivayet olur yüzyıl dolaşır
Seven sevdiğine er geç ulaşır
Elbet çirkine de hoşluk bulaşır
Acep ne yakışır bilmemesine…
NEYE YARAR
Aklıma düştüğün sürgün zamanlar,
Beni bir tek kalem bir kâğıt anlar.
Sanki yetmez gibi çektiğim gamlar,
Kan sızar ruhuma, ruhum kan damlar.
ÖLÜM TEKERLEMESİ
Gün gelir duvarda işlemez saat.
Yelkovan bir yerde takılır kalır.
Saatle birlikte donar da hayat.
Gözler bir noktaya çakılır kalır.
Biri var;
Umudun pençesinde inleyen,
Avcı merhametsiz, haşin, sert…
Bir damla gözyaşı,
Yakarken okyanusları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!