Beni bu sürgün ilde kim bilir, kimler tanır?
Ayrılık zor kelime: topu topu üç hece,
Üzerime göklerden sağanaklar boşanır.
Ve yıldırımlar düşer rüyalarıma gece.
Ve yağmurlar altında koşuşurken çocuklar,
İhvan kardeşler
Yusuf’a eşler
Yansın ateşler
Yanalım Ya Hu!
Halka kuralım
VARLIK NEDENİM
Ey benim yoklukta varlık nedenim!
Hasretin telini kopardım sazdan.
Seni her anışta titrer bedenim.
Bu vatana, bu millete kasteden,
Bu hesapla en başından kaybeden,
Cevap verir size halkım tek beden:
Can verecek sevdalımız çok bizim.
Bölünecek vatanımız yok bizim.
Dolaşmak ne zamana kadar,
Esrarlı labirentler içinde?
Ne zamana kadar aşmak dağları,
Eritmek dağların karlarını,
Dinlemek yolların vefasızlığını,
Ve inlemek yollarda?
Bir elde kâinat, bir elde Kur’an.
Nur yüzlü çehrede, sarsılmaz iman.
Cümle Ehl-i İslam, Türk yurdu, Turan
Üstatla yürüyor, Üstatla bugün!
İşte istikamet, taraf ve hiza!
Bacalar uçtu damlarından,
Karakuş ötüyor
Karanlığında gecenin…
Dinliyor geceyi sırtlanlar,
Sırtlanlar sırtlanmış geceyi,
Aç gözünü halkım bunlar kim tanı
Ya ABD ya AB yöresi yanı
Niçin akar bunca Müslüman kanı
Hala vicdanına sormuycak mısın?
Seçim pazarında her söze kanma
Vahşi gözlerinde yine öfke var.
Niçindir bu öfke bu ne hal söyle?
Yıkılır bakışınla bu eski duvar,
Nedir çehrendeki bu celal söyle?
Yeter dayanamam gelme üstüme.
Umutlar tükettim gece yarısı,
Kayan her yıldız ayrı bir umuttu.
Ufkumu sararken sevda çağrısı,
Gözlerim yağmurlu bir çift buluttu.
Aşkımı söylemem vefasız yara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!