Kriz geldi, başköşeye kuruldu.
Zamla, vergilerle, hatır soruldu.
Çoğu iş yerine, kilit vuruldu.
‘’Teğet geçti, teğet; Elhamdülillah!
’
Bir şey anlamadık, biz bu gidişten.
Maddeten esirken halk;
Bilmez, zanneder hürüm.
Gelsin seçim rüşveti,
Yaz mevsimi kömürüm.
İdrakler devşirilmiş,
Beyinler hep kötürüm.
Alçak gönül tevazu
Sana olsun hal dedi
Sakın kem söz söyleme
Olsun dilin lal dedi
Edep hayâ fazilet
Yüce servet mal dedi
İnsanoğlu şaşkın azdıkça azar
Cinsiyet değişir edilir pazar
Farkı anlamaya yetmez bir nazar
Erkek kıza benzer bizim devirde
Tul-i emel hayat zarar canına
Ömür dediğin şey bir akkor çile
Bunca ulvi gayret gelmiyor dile
Bırak düşmanımı dostlarla bile
Selamı sabahı kestim bilesin
Dostlar da vefasız sözünde durmaz
Yıllarca çile çektik düşmedik esarete
Tüm insanlık hayrandı bizdeki azamete
Derken yalpaladı ruh uğradı akamete
Bindik bir alamete gidiyoz kıyamete
Tüm değerler tu kaka saygı yok asalete
Uykusuz gecenin esrarı güya,
Ruhumdan damlayan bu kelimeler.
Henüz uyumadan gördüğüm rüya,
Yaralı ruhumu her an tekmeler.
Ne feryat, ne inilti, ne hüzün,
Ahir zaman fitnesi Deccal vermiyor aman
Coğrafyamız kan gölü kan ağlıyor Müslüman
Suriye, Libya, Mısır ahval eskiden yaman
Mazlumların feryadı ufku, afakı yırtar
Elbet bu bozuk kantar gün gelir sizi tartar
Gül sevgili şahı merdan
Sana feda bu ten bu can
Zülfünü süsleyen gerdan
Gerdanda ben, ben ne güzel…
Sevdan canda kıldı karar
Yine ağlamaklı kalemim bugün,
Ruhuna tercüman olmuşum diye…
Her şey tepe taklak parça ve bütün,
Aşkınla sararıp solmuşum diye…
İşte müptelasıyım aşkın ve hüznün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!