Tükenmeden sevgi çağı
Ferhat olduk deldik dağı
Şükür muhabbet sancağı
Kalp burcuna dikiliyor
Mecnunum serden geçeli
Libya, Irak, Mısır, Yemen, Afganistan, Pakistan
Gördük ilgilendirmiyor, ümmet namusu seni…
Vatikan’la işbirliği; medeniyet, ittifak,
Adım adım teslim almış, küfrün kurgusu seni…
Geceleri ansızın bölünen uyku,
Fırlamış gözlerden boşanan yaşlar…
Islak vücudumda yerin en kuytu;
Kalbimin köşesidir ey vefasız yar.
Bir sokak lambası puslu ve fersiz…
Hüzünsü atlar koşar içimde.
Serçeler hüzünle yuvalar kurar.
Bir hüzünle yüzer sevdan gönlümde.
Âlemde hüzünden çekici ne var?
Ne kadar çırpınsam, yine nafile,
Dağların bağrında paslanan şair,
Gönlünün cevherini umuda saçsan;
Mısralar takılır hasrete dair.
Kaleminin ucunu yeniden açsan…
Hasret çekmenin o çılgın bestesi,
Benmişim bana hışım,
Yaz oluverdi kışım,
Omzuma atıp başım;
Yürüyor, yürüyorum.
Azat edip bülbülü,
Kol kola kenetlenin,
Abdullahlar Behramlar
Nerde birlik kapısı,
Arınmışlık hamamlar?
Diyelim mide abad,
Ya ruhtaki cüzzamlar?
Sarmış yüreğimizi bir güli sevda;
Ki âleme gerçek değeri verir.
Gizlese de kalbin yangınlarını,
Bir damla yaş her şeyi ele verir.
Ki âleme gerçek değeri verir…
Biz Elestte söz vermiştik ulaştı nida sana
Kapında bekler dururuz bağlamış Huda sana
Gördüğü ne Züleyha’nın cemalinde Yusuf’un
Terk etti şanı şöhreti kapında geda sana
Vefasızlığının vefasında arıyorsam;
Birkaç kırıntı umut…
Hiçbir şey gelmiyorsa elimden,
Kaçmışsa uykularım gecemden,
Gecem gündüzümden…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!