ah yağmur
Geç kaldın
Kara bulutlardan yağmur yağdığında
Toprak çatlamıştı
Çiftliğin kalbi ayaktaydı
Ağaçların kökleri kurumuştu
Küçük bir akvaryum
Biraz yemek
su ve hava .
balık ölmeyecek.
Ama ben deniz balığıydım
Aniden savaş,
boş vicdanın göğünden düşen bir şimşek gibi,
şehri yarıyordu.
Açgözlülük, göğüslerdeki zehirli yılan,
Geldiğinde
Gecenin Örümcek gibi elleri
kırıldı.
sen gittiğinde
Gece bir baykuş gibi oturdu bu evde
Senden sonra
bizden yorulmuştu
pencereyi bağladı
kapıyı açtı
Elinde Kara bayrak
ardında döndü
Baktı ağladı
Geniş bir ova,
Boz dağlarının arasında uzanır.
Yakan güneşin sıcaklığı
ufku titreştirir,
ve rüzgâr, kuru çalıları
Köyün yamaçlarında
oturmuşdun
Bir taş üstünde
sigara içiyordun.
Acı bir sonbahar akşamında
Gülüm ayrılma sen elden ocaktan ,
Düşersin ayrı düşsün el ayaktan .
Vatan kökdür, budakdır ,sende yaprak ,
Saraldı ayrılan yaprak Budakdan.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!