Eğlenme gönül
Güzeller geçiyor seyre dalarsın
Yamandır feleğin çarkı yanarsın
Aldanırsın tatlı söze kanarsın
Demedim mi gönül sana eğlenme
Eğleşme gönül
düşürme gönül
düşürme sevdaya
zar zor yürürken
meşakkatlı hayat yolunda
Eller görmesin
süslen gel sevdiğim pazar başına
al kınalar yakmış ondört yaşına
bu ne güzellik can nazar başına
saklan yar saklan can eller görmesin
Erinç
Boş yalana etmiş kendini tutsak
Bir gün helal lokmayı yutmaz kursak
Olsa keramette üç beş söz duysak
Haramzade haramiye gem çeker
Ah be gönül
Gelipte yaşlılık moral bozanda
Gençlik buharlaşıp gider kazanda
Kokladığın güller solar hazanda
Bekleme yağmuru yağmaz be gönül
Eros'u beklerken
Gökyüzünde şölen var
Ay gelin olmuş
Yıldızlar halaya durmuş
Mehtap bekler kuytuda
Es geçme
Eydir sevda deli gönül sevince
Toz pembe görme yarası derince
Kör ateşler yakar vakti gelince
Bir gönülden bir gönle uçmayasın
Eskimez yaralar
Baharın geçti turnalar uçtumu
Ördüğüm saçına aklar düştümü
Beyazlanmış karşı dağlar muştumu
Sinemde yaralar eskimez gülüm
Eski yara
Saldın yüreğimi gama ateşe
Çektin elini candan yürekten yar
Dal gibi kurudum kalmadı neşe
Dilim varmadı ah etmeye yar yar
Este gel
bir fırtına olup dağlardan este
korkmadan dikilip hakkını iste
bekleme çıkmaz aheste aheste
taşa geçmez sözün yanıtı sende
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..