Biz ezelde geldik Mu kıtasından;
Dağıldık Asya'ya, Avrupa'ya.
O zamandan beri vardır şehitlik,
Kutsal dinimiz İslamda.
Şehitlik bize en yüce bir mertebe,
Bülbülün tatlı sesiyle uyanmışım erkenden;
Sanki bir cennet sandım, baharın gecesini.
Rüyalarıma üşüşen mavi sarı kelebek,
Hayalimde yarattı tatlı bir anı benek benek..
Bir bahar akşamını hatırlattı bülbülün sesi.
Çok şükür Tanrı'm! Çok şükür,
Evimde odamda bir ses var;
Beni ve kendini şenlendiren..
Çok şükür Allah'ım, çok şükür
Evde bir ses var..
Bu mini mini elim;
Elimde bu kalemim,
Karşımda duruyor resmin,
Yanımda sevgili öğretmenim.
Öğretmenim anlattı seni;
Ilgıt ılgıt esen rüzgârlar hazin,
Bir gün geçecekte olacak mazin.
Sor sevdiceğim hem de azizim,
Sor kendini aziz, azize sor!
Beyhude yerlerde gezip, dolaşma;
Beyaz güldün, yıldızlara benzeyen
Kayboldun gittin yar; neredesin sen
Zenginlik mi seni böyle coşturdu
Kayboldu aşkımız nerede n' oldu?
Yüzümüz kızarırdı; şen idik biz
Kimseden bir vefa umma!
Vefasız sayarlar seni..
Çalış, didin ve kazan
Sağlık olsun yeter ki..
Çalış; taşı omzunla,
Gözlerin bir harika, sanki mor menekşe,
Kim yarattı haydi söyle bana?
Seni görünce baharı hatırlıyorum.
Sakın şakacık sanma..
Bu günler geçer, bahar gelirse;
Titrer ağaçta yapraklar,
Ama üzgün, ama hiçran.
Tekrar hatırında ilkbahar;
Sarı sarı, para pare
bir hışırtı bir uğultu.
İnsan duygulanıyor,
Ölüm işte, kardeşim ölüm!
Ne zaman geleceği belli olmaz.
Ecel, kimini havada yakalar;
Kimini suda,
Kimini tatlı bir uykuda..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!