Yârin dudağında benmişim hece;
Söylenir dururmuş gündüz ve gece.
Yârim dudakların şerhalanırsa;
Merhemin olayım yaran üstüne..
Yârin bahçesinde çiçek açınca;
Kapladı kar- buz Avlıca'daki hatıralarımı.
Uzanıp altında uyuduğum gürgen ağacını.
Kar altında kaldı çimenler;
Silindi ayak izlerim çimenlerden.
Çobanlık yaptığım ormanlarda,
Kalmadı ayak izlerimden eser.
Hele sis kalkınca görki, dağları;
Olacak camına manzara perde,
İnan ki, sevgilim bizim diyarı
Anlatırım; köy, dağ gördüğüm yerde.
Yağmur yağar şimdi, arkasından kar,
Avlıca Yayla'da serindir hava,
Kartal yuvasını andırır bana.
Burdan bakıyorum işte ben sana;
Büyümüş, gelişmiş bizim Erbaa..
Tahıllar erişti, sararır bağlar;
Yine bahar geldi; karlar eridi
Ağaçlar giyindi, gelinliğini
Sevindi böcekler, uçtu arılar
Topladı çiçeğin balözlerini..
Ne varsa şimdi var, esiyor rüzgâr
Ortasından geçer Yeşilırmak,
Üzerinde üç-beş köprü.
Anayol boyunca uzayan ağaçlar;
Çökmüş tepesine sonbahar.
Bağlar, bahçeler sapsarı;
Yine kavurur sıcak,
Arkadaşım önce sabırlı ol, çok çalış.
Biliyorsun muhtacız her varlığa bir karış,
Çalışmayıp, sırt üstüne yatarsan,
Düşün vücudunun hasta halini.
Çalışmayıp ekmeğini bulanlar,
Ne yapsam bu gece bilemiyorum?
Ne yapsam!
Kitap mı okusam, şarkı mı?
Bu odamın sessizliğini,
Nasıl bozabilsem.
Yoksa, radyomun düğmesine mi bassam?
İşte ana bak ben oğlun, biçare,
Bu gurbette her şeye hasretim.
Babaya zaten, sana hasret.
Sabahları pişirdiğin togaya hasretim.
Usandım bu hayattan, çok gençken,
Bir tat duyamadım anacığım;
Sensin bizi yaratan,
Nimetlerle donatan,
Açlık, üzüntü versen
Kabûlümdür ya Rabbi..
Dünya'da neyimiz var?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!